Blobizmle hic bir sekilde ilgilenmiyorum ya da tasarim olarak adlandirilan gercekustu molozlarla. | TED | ولست مهتماً بالتنقيطية أبداً أو أي من هذه التفاهات السطحية التي نراها الآن تحت مسمى التصميم |
Daha da önemlisi ülkelerin iç sorunlarıyla pek ilgilenmiyorum. | TED | ولكن الشيء الأكثر أهمية، أنا لست مهتماً بالتحديد بالقضايا المحلية لكل دولة على حدة. |
Senin sorunların umurumda değil. Onu kendi yöntemlerimle ve ben istediğimde hesaplaşacağım. | Open Subtitles | أنا لست مهتماً بمشاكلك يافالكون سأنال منه بطريقتي الخاصة ، في وقتي الخاصِ |
Onu bunu bırak da, Dante'nin asıl kimliği ilgini çekmiyor mu? | Open Subtitles | الأهم من ذلك , هل ألست مهتماً بكشف هوية دانتي الحقيقية |
Çocukla hiçbir alakam yok ama, ilgimi çekti, onu duymak istedim. | Open Subtitles | بدون اتصال مع الطفله كل كنت مهتماً بالسماع عنها وكنت مهتم |
Ve sen ilgilenmiyorum diyorsun. | Open Subtitles | و تريد اخبارى أنك لست مهتماً أنت لا تريد أن تعمل بعقلك |
Ama ben kar etmekle ilgilenmiyorum Cal. | Open Subtitles | لكنني لست مهتماً جداً بتحقيق الربح، يا كال |
Dinle, Howard. Üçüncü dünyayla ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | إسمعني ياهاورد، لست مهتماً بعمل داخل العالـم الثالث |
Ama kötü, tombul bir köpek yakalayıcısı oyunu ile ilgilenmiyorum. | Open Subtitles | ولكن لست مهتماً بلعبة يكون فيها صائد كلاب مكتنز هو الشخص الشرير |
Evet, fakat ben o pek çok kızla ilgilenmiyorum efendim. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، أنا لست مهتماً بالفتيات الأخريات ياسيدي |
Ama artık kimin bildiği umurumda değil, tamam mı? | Open Subtitles | .لكنيلست. مهتماً من سيعرف بعد الآن , مفهوم؟ |
Üzgünüm, alçak gönüllü olmam gerekiyordu, umurumda olmaması gerekiyordu ama gerçekten, gerçekten umurumda. | Open Subtitles | أَنا آسف , من المُفتَرَض أن أكُونَ متواضعاً وليس مهتماً لَكنِّي كذلك , أنا حقاً كذلك |
İlgini canlı tutabilmek için dışarıdan gelen dürtülere ihtiyacın var. | Open Subtitles | أقصد، تحتاج إلى محفز خارجي لتبقى مهتماً. لا أعلم. |
Resmi kurumlar ve insan davranisi arasindaki iliski her zaman ilgimi cekmistir. | TED | كنت - دائماً - مهتماً بـ العلاقة بين الأنظمة الرسمية والسلوك البشري. |
O sadece yüksek riskli/ yüksek getirili projelere ilgi duyuyormuş. | Open Subtitles | كان مهتماً فقط بالمشاريع ذات العائدات العالية المتسمة بالخطورة العالية |
Biliyorum. Ama binbaşı penisilinle ilgilenmiyor. | Open Subtitles | أنا أعرف كل ذلك، ولكن الجنرال ليس مهتماً بالبنسلين |
Ben de öyle. Ama bir kanun kaçağı olmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا كذلك، ولكنني لست مهتماً بأن أكون هارباً من القانون |
Eğer fiziksel dünya ile, çaresiz olmamakla ve oynamak için oyuncak bulmakla ilgileniyorsan nereden başlamalı? | TED | من أين تبدأ إذا كنت مهتماً بالعالم المادي، وبأن لا تكون معدوم الحيلة، وبأن تجد بعض الألعاب لتلعب بها؟ |
Olay tüm ülkenin önüne serilince okul yönetimi hakkınızda ne düşünecek merak ediyorum. | Open Subtitles | سأكون مهتماً لأرى ماقديقولهالمجلس.. عندما يصبح هذا أمام البلاد بأكملها، ناهيك عن محامييّنا |
Mikroplara karşı pek ilgili değilim. Ben denizyılanının peşindeyim, oğlum. | Open Subtitles | حسناً , أنت تعلم أننى لستُ مهتماً بالجراثيم كماتعلم,أنه مليئاًبثعابينالبحر ,ايُهاالفتى. |
Bir kanun adamının bu tarz şeylere ilgisi olacağını sanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن أظن بأن رجل شرطةسيكون مهتماً بهذه الأمور؟ |
Gerçek katilin kim olduğu umurunda değil. Önemli olan ipi birisinin boynuna geçirebilmek. | Open Subtitles | لست مهتماً من القاتل الحقيقي كل مافي الأمر أن تنال من شخص ما |
Hayat hikayeniz beni ilgilendirmiyor. Başka işim gücüm var. | Open Subtitles | ، لستُ مهتماً بقصصك . لديّ أمور أخرى لأفعلها |
Eminim ki Bay Saxon'un ilgisini çekecektir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنَّ السيد ساكسون سيكون مهتماً |
Ödül bir tekliğe yaklaştı ilgilenirsen tabi. | Open Subtitles | تقدر مساحتها ما يزيد عن ألف متر مربع إن كنت مهتماً لهذا |