"مهتم في" - Traduction Arabe en Turc

• ilgileniyorum
• ilgileniyorsun
• ilgilenir
• ilgilendiği
• ilgilenen bir

Fakat insanların davranışlarıyla ve insan doğasındaki bu zenginlikleri kurumlarımızın işleyişini gerçekten artırmak için nasıl yükseltebileceğimizle ilgileniyorum.
ولكن أنا مهتم في كيف يتصرف الناس وكيف يمكننا الاستفادة من هذا الثراء في الطبيعة البشرية لتحسين عمل منظماتنا بالفعل.

Sağlığımla ilgilenmiyorum. Bayan Osmond'la ilgileniyorum. Ben de öyle.
أنا غير مهتم في صحتي، أنا مهتم بشدة في السيدة أوزموند.

- Erkek arkadaşlarıyla mı ilgileniyorsun?
ليس رجال أصدقاء ؟ هل أنت مهتم في أصدقائها الرجال ؟

Benimle ilgileniyorsun. Bu da demek oluyorki kendinle de ilgileniyorsun.
أنت مهتم بي هذا يعني انك مهتم في نفسك

Dinle, bir miktar nakite ihtiyacım var. Bir parça satın almakla ilgilenir misin?
اسمع , اريد أن أربح نقود بسرعة هل أنت مهتم في شراء سلاح ؟

Oğlun bizim bakış açımızla ilgilendiği için toplantılarımıza geliyor.
وولدك يحضر لاجتماعاتنا لأنّه مهتم في وجهة نظرنا

Bu yüzden bu tarz işlerle ilgilenen bir adam kılığına büründüm tabi ki.
فذهبت متخفياً كرجل مهتم في هذا النوع من الأعمال، بالطبع.

Aslında ben laboratuvar konferansında bahsetmediğin şeylerle ilgileniyorum.
حسنا, انا مهتم في البحوث التي لاتخبر عنها في مقابلة المختبرات.

- Ben bilgi sızdırılmasının engellenmesiyle ilgileniyorum.
أنا مهتم في منع الإفراج عن هذه المعلومات

Her şeyden önce askeri teknolojiyle ilgileniyorum.
لذا أنا مهتم في التكنولوجيا العسكرية أولا وقبل كل شيء

Ama sadece bu yüzden iyi biliyorum. O benim kızım. Ve ne yapmak ilgileniyorum.
ولكن فقط حتى تعلمون جيدا، فمن ابنتي، وأنا مهتم في ما تقوم عليه.

- Siber güvenlikle mi ilgileniyorsun?
هل انت مهتم في الأمن الإلكتروني؟

- Her şeyle ilgileniyorsun, Sinclair.
- أنت مهتم في كل شيء، سنكلير.

Nestor Lozano'yla ilgileniyorsun. Biz de ilgileniyoruz.
(أنت مهتم في (نيستور لوزانو

Fife'ın çalışmasına ek olarak bunu incelemekle ilgilenir misin?
هل ستكون مهتم في دراستة أكثر من ذلك؟

- Yeni bir arabayla ilgilenir misiniz?
- هل أنت مهتم في شراء سيارة جديدة؟

Film çekmekle ilgilenir misin?
هل أنت مهتم في صناعة الأفلام؟

Petrol kazma iznimle falan ilgilendiği yok.
وإنه بالتأكيد غير مهتم في ملكيتي بالأرض

Jim'in ilgilendiği konu sağlam kalmak ve parçalara ayrılmak... arasında kritik nokta denilen bıçak sırtı pozisyonudur.
و (جيم) مهتم في كيفية تصرّف أي نظام عندما يوضع على حافة السكين بين الاستقرار و بين التفكك

Bu Sebastian'ın ilgilendiği sadece fotoğrafların olmayabilir.
(سيباستيان) قد يكون مهتم في أكثر من مجرد التصوير الفوتوغرافي

Bunlarla ilgilenen bir yayımcı var.
إذ كان هناك ناشر مهتم في أعماله

O, en ağır cinayetle ilgilenen bir kişidir.
هو شخص مهتم في القتل فاليكروس.

Hayır, benimle ilgilenen bir çocuk vardı.
كلاّ، كان هناك فتى مهتم في.