Çevresel yıkım, kaynakların boşa harcanması, gereksiz rekâbet ve savaş. | Open Subtitles | دمار بيئي ، مصادر مهدرة ، منافسات بلا جدوى والحروب |
Şimdi uyu, ya da son 45 dakikamı boşa harcamış olurum. | Open Subtitles | الان اخلد الى النوم ام ساصبح مهدرة لاخر 45 دقيقة من وقتك |
Bu akşamın boşa geçeceğini düşünüyordunuz ama artık o kadar emin değilsiniz. | Open Subtitles | لأنك ظننت بأن هذه الأمسية ستكون مهدرة لكنك الآن لست متأكدة |
Tüm hayatım boşa geçmiş. | Open Subtitles | حياتي بأكملها كانت مهدرة |
Peki bu zaman kaybı mı? | Open Subtitles | هذه مهدرة للوقت؟ |
Öyle boşa harcanmış bir kabiliyetsin ki. | Open Subtitles | (كيمورا)الشاب ذو الأمل العظيم، يا لها من موهبة مهدرة |
...boşa nefes tüketmek olacağını çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | كم كانت كلماتي مهدرة |
boşa giden tam sekizinci ay. | Open Subtitles | ثمانية أشهر مهدرة |
Harcanan veya boşa harcanan? | Open Subtitles | الجيد أم مهدرة ؟ |
boşa harcanan yeriniz yok. | Open Subtitles | ما من أماكن مهدرة |
Bu gezegen boşa harcanan potansiyellerle dolu. | Open Subtitles | هذا الكوكب إمكانياته مهدرة |
boşa geçmiş bir hayat, efendim. | Open Subtitles | -حياة مهدرة يا سيدى. |
Janie, okul hiçbir zaman vakit kaybı değildir. | Open Subtitles | (جيني)، المدرسة لا تكون مهدرة للوقت أبداً. |