Ve, Pakistan'da beni ağırlayanlar "Bakın, bize karşı kibar olmayın. | TED | والمضيفون كان يقولون لي: "انظري، لا تكوني مهذبة للغاية معنا. |
Şöyle yazıyordu, "Borç isterken çekinmenize gerek yok, çünkü reddederken çok kibar davranırız." | Open Subtitles | لا تخشى ان تطلب فطريقتنا في الرفض مهذبة للغاية |
İnsanlar ona bebek bakıcısı gözüyle bakardı çok kibar ve oldukça sessiz biriydi. | Open Subtitles | كان الناس يستخدمونه كجليس للأطفال حيث كان شخصية مهذبة وهادئة جدًا |
Onlar, benim sualtında yüzyüze ve defalarca karşılaşma zevkine vardığım nazik devlerdir. | TED | هذه حيتان ضخمة مهذبة كان لي شرف مقابلتها وجهاً لوجه عدة مرات تحت الماء. |
Henüz kimse cinayet için nazik bir kelime bulmadı. | Open Subtitles | لم يخترع أحد كلمة مهذبة عن القتل حتى الآن |
Saygısını gösterdi ve bütün tenkitlerinizi nazikçe kabul etti. | Open Subtitles | لقد أبدت كثير من الإحترام وتقبلت نقدك بصورة مهذبة |
kibar olmana gerek yok. Madem oğlumla evlenemiyorsun. | Open Subtitles | .لا داعى لأن تكونى مهذبة إذا لم يكن بإمكانك الزواج من ابنى، |
Sen bilmem ama ben kocamın eski sevgilisine kibar davrandım mı diye düşünürken tam randımanla çalışamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعمل جيداً وأنا أتساءل كيف أكون مهذبة كفاية تجاه صديقة زوجي السابقة |
Çok kibar olduğu için bunu suratına söylemeyecek ama senden rahatsız oluyor. | Open Subtitles | , لن تقولها لكِ لأنها مهذبة انها تظنكِ مزعجة |
Kocası kadını sıkıyor olsaydı, kadın kibar olmak için bunu gizlerdi. | Open Subtitles | ،إن كان يضجرها فحسب لأخفت ذلك لتغدو مهذبة |
Örneğin, insanların uçaklarda kibar olmasını ne sağlar? | Open Subtitles | مثلاً، ما الذي يبقي الناس مهذبة على الطائرة؟ |
Yani kibar bir şekilde tabii. | Open Subtitles | أتقول ذلك لها؟ أقولها لكن بطريقة آخرى مهذبة |
Bu bizim soruşturmamızı devralıyorsunuz demenin kibar yolu mu? | Open Subtitles | هل تلك طريقة مهذبة لقول أنكِ تتولين تحقيقنا؟ |
Henüz kimse cinayet için nazik bir kelime bulmadı. | Open Subtitles | لم يخترع أحد كلمة مهذبة عن القتل حتى الآن |
Belki de nazik davranıp seni incitmek istemiyorumdur. | Open Subtitles | ربما يعنى فقط أننى مهذبة ولم أرد أن أجرح مشاعرك |
Bir büyük nazik balık bir anda sizi yutabilecek. | Open Subtitles | اعتقد انهم من الحيتان. بطريقة مهذبة سمك كبير |
Saygısını gösterdi ve bütün tenkitlerinizi nazikçe kabul etti. | Open Subtitles | لقد أبدت كثير من الإحترام وتقبلت نقدك بصورة مهذبة |
Sabahtan beri çok kaba davranıyorsun küçük hanım. | Open Subtitles | أنتِ غير مهذبة للغاية اليوم، أيتها الشابة. |
Derneğin üyeleri için uygun bir adın olmadığını kibarca kabul etti. | TED | وقد وافق بطريقة مهذبة أن الإسم المناسب لأعضاء الجمعية لم يوجد بعد. |
Şimdi hareket zamanı kibarlık yapmanın zamanı değil. | Open Subtitles | الآن هي اللحظة ليس بعد رسالة مهذبة للوقت |
Temiz ve terbiyeli bir görünüşünüz var. Fakat biraz terbiyesizce konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | ترتدين ثياباً محترمة وتبدين مهذبة لكنكِ تتحدثين كالطائشات |
Hadi canım git babacığının yanına otur ve uslu bir kız ol. | Open Subtitles | آوه يا فتاة إجلسي هناك قرب أبوك و كوني فتاة مهذبة |
Çevresindekilere karşı nazikti, hareketleri zarifti ve asla ne düşündüğünün diğerlerince anlaşılmasına izin vermezdi. | Open Subtitles | كانت مهذبة مع كل من حولها تحركت برشاقة وتمهل وكانت حذرة جدًا بألا تترك الآخرين يعرفون بما تفكر به |
Bu konuda o a çok kibardı. | Open Subtitles | ولقد كانت مهذبة جداً حول هذا ايضاً |
Ve kibar ve yumuşak... ve görgülü... ve sevecen ve umarsız... | Open Subtitles | ...رقيقة ...حسنة التربية و مهذبة ...محبوبة |
Bu da uygunsuz tv programlarını sansürlemek için aynı yıl fırlatılan sansür kurulunun çok gizli uydusu. | Open Subtitles | وهذا قمر صناعي سري أطلقته لجنة مراقبة الإتصالات الأمريكية في نفس العام ليستشعر برامج التلفاز الغير مهذبة |
Kibarcasını söyledin sanırım ama gene de teşekkürler. | Open Subtitles | -أعتقد أنّه هذه كلمة مهذبة لِمَا كان، ولكن شكراً . |