Geçen sefer rom kaçakçıları bu adayı depo olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | آخر مرة مهربو شراب الروم استخدموا هذا المكان كمخزن لهم |
Silah kaçakçıları, mafya babaları, Interpol yok. | Open Subtitles | لا يوجد مهربو سلاح ,زعماء عصابات ,انتربول |
Neden tanıdığın ve güvendiğin biri ile anlaşma yapabilecekken... düşük kaliteli silah kaçakçıları ile anlaşma yapalım ki? | Open Subtitles | لمَ تتعامل مع مهربو أسلحة سيئين, بينما يمكنك العمل مع شخص تعرفه وتثق به؟ |
Endişelenmeniz gereken diğer etkenler de var, uyuşturucu tacirleri gibi. | Open Subtitles | طبعاً إنهم مهربو المخدرات الذين يجب أن تقلقوا فعلاً حيالهم |
Uyuşturucu satıcıları ve insan tacirleri. | Open Subtitles | تجار مخدرات، مهربو بشر. |
Silah kaçakçısı olduklarını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّهم مهربو أسلحة. |
90'lı yıllarda NATO bombardımanı devam ederken silah kaçakçıları, hastaneleri, yetimhaneleri, vurulmaması gereken yerlerin hepsini mühimmatları saklamak için kullandılar. | Open Subtitles | لذلك، خلال القصف في حلف الناتو في التسعينات، إعتاد مهربو السلاح على تخزين أسلحتهم في المستشفيات، ودور الأيتام، وفي أي مكان عرفوا بأنه لا يمكن إستهدافه |
İçki kaçakçıları bu gerçek arabayı kullanırdı. | Open Subtitles | استخدم مهربو الويسكي هذه السيارة حقاً |
Uyuşturucu kaçakçıları. Eroin. | Open Subtitles | إنهم مهربو مخدرات يا "لوك". |
- Kılık değiştirmiş uyuşturucu kaçakçıları. | Open Subtitles | - مهربو مخدرات متنكرون |
Uyuşturucu tacirleri öyle yapar. | Open Subtitles | هذا ما يفعله مهربو المخدرات. |
McGee bunların silah kaçakçısı olduğuna dair benimle 10 dolara bahse girdi. | Open Subtitles | راهنني (ماكغي) بعشر دولارات على أنّهم... مهربو أسلحة. |