Washington DC'den. özel bir görev için burada. | Open Subtitles | إنه من واشنطن العاصمة وهو هنا في مهمة خاصة |
Tanrı'nın, onu özel bir zamanda özel bir görev için seçtiğine inanıyor. | Open Subtitles | هو يصدق أن الإله يناديه ليعمل مهمة خاصة في وقت مُعين. |
Hotch Direktör'den özel bir görev aldığını söyleyince yardımcı olmak istedim. | Open Subtitles | حسناً، عندما أخبرني هوتش أن المدير أوكل إليه مهمة خاصة أردت المساعدة و أكثر عندما قال |
Karargahtan bu Özel görev için gönderildi. | Open Subtitles | هو في مهمة خاصة من قِبل المقر الرئيسي مباشرةً |
Bu arada, umarım yağmurla aran iyidir çünkü Özel görev için Ulusal Güvenlik'in kuzeybatı ofisine atandın. | Open Subtitles | بالمناسبة، آمل أنك تحب المطر أنت في مهمة خاصة في مكتب الأمن الداخلي في الإقليم الشمالي الغربي |
Albay ve ben durumumuzu değerlendirmek için özel bir göreve gidiyoruz. | Open Subtitles | العقيد و أنا ذاهبان في مهمة خاصة للاطمئنان على مواقعنا |
- Aslında şu anda, özel bir görevde. | Open Subtitles | حسنًا, فى هذه اللحظة لقد حدث بأنه فى مهمة خاصة |
Senin için özel bir işim var. | Open Subtitles | لديك لك مهمة خاصة |
Donanmadan olduğunuzu söylemiştiniz. Aslında emekliyim. Burada özel bir görevle bulunuyorum. | Open Subtitles | نعم، لقد تقاعدت حقا، ولكنني هنا، في مهمة خاصة |
Şey, evet, ki bu arada benim için yapman gereken özel bir görev olduğunu söylemem gerektiğini hatırlattı. | Open Subtitles | أجل، مما يجعلني أتذكر... أن هناك مهمة خاصة أحتاجك لتقومي بها من وقت لآخر... |
Benim için gerçekten, çok çok özel bir şey yaparsan özel bir görev o zaman anneme gider seni sevdiğimi söylerim. | Open Subtitles | إن فعلت شيئا مميزا جدا لي... مهمة خاصة... ... |
Sana çok özel bir görev vereceğim ve çok ciddiyim. | Open Subtitles | لدي مهمة خاصة جدا لكي بلا مزاح حولها |
Çözülememiş vakalara ihtiyacım var. özel bir görev lazım. | Open Subtitles | أحتاج لقضية غير محلولة مهمة خاصة |
- Sana özel bir görev vereceğim. | Open Subtitles | أوه، أو، نعم سأحتاج أليك في مهمة خاصة |
Siz devam edin. Özel görev. | Open Subtitles | يا رفاق , أذهبوا انتم . مهمة خاصة |
Şuna Özel görev diyelim istersen. | Open Subtitles | أنا هنا في مهمة خاصة. |
Özel görev. | Open Subtitles | مهمة خاصة. |
Ben harika bir iz sürücüyüm. Ekibim beni özel bir göreve gönderdi. | Open Subtitles | إني ماهر في الإقتفاء، أرسلني سيدي في مهمة خاصة |
Kakashi, şu anki görevini bırakıp özel bir göreve başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدكَ أن تترك المهمة الحالية لتأخد مهمة خاصة |
Bir yıldan fazladır Dünya üssünden uzakta büyük ana sekans yıldızı Altair gezegen sisteminde özel bir görevde. | Open Subtitles | الآن وبعد أن أمضى أكثر من سنة مسافرا في مهمة خاصة إلى كواكب التابعة للنجم القزم المسمى "الطائر" |
Senin için özel bir işim var. | Open Subtitles | لديك لك مهمة خاصة |
Gerçek şu ki, ben Başkan'ın verdiği özel bir görevle geçici olarak buradaydım. | Open Subtitles | الحقيقة هي , كنت هنا بشكل مؤقت في مهمة خاصة من الرئيس |