"مهمة في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir görev
        
    • çok önemli
        
    • için önemli
        
    O kadar tehlikeli bir görev ki eski mürettebatımın hepsi öldü. Open Subtitles إنها مهمة في غاية الخطورة و تسببت في قتل طاقمي الأخير
    Bu çok önemli bir görev, o yüzden sadece sana güvenebilirim. Open Subtitles إنها مهمة في غاية الأهمية و لا أستطيع اِئْتِمَان غيركِ عليها
    Şansölye bana çok önemli bir görev verdi. Open Subtitles لقد منحني المستشار مهمة . في غاية الاهمية
    Fiziksel parçalar da bu parçalara dahil tabii ki; beyin, vücut ve kollar gibi ama aslında çok önemli değiller. TED والآن بالطبع هذه الأجزاء قد تكون جسدية أيضًا، العقول والأجساد والساقين وهذه الأشياء، ولكن هذه الأشياء ليست مهمة في الحقيقة.
    Ve sizi temin ederim, bu kariyerimde çok önemli bir andı. büyük liderin gençlere ve yeni fikirlere inandığını anladığım zaman. TED وأقول لكم كانت تلك لحظة مهمة في حياتي المهنية عندما أدركت أن القائد العظيم يؤمن بالشباب والأفكار الجديدة
    Dünyanın bazı bölgeleri ulusal güvenliğimiz için önemli ve korunmak zorunda. Open Subtitles هنالك أقاليم مهمة في العالم لأمننا القومي ولا بد من حمايتها
    Hafta sonu için önemli bir planınız var mı? Open Subtitles إذن, ألديك أية خطط مهمة في عطلة هذا الأسبوع؟
    Konsey Başkanı bana çok önemli bir görev verdi. Open Subtitles لقد منحني المستشار مهمة . في غاية الاهمية
    Irak'ta bir görev uçuşunda, 16 çocuğun öldüğü bir okulu bombalamış. Open Subtitles نفذ مهمة في العراق ألقى قنبلة على مدرسة حيث قتل ستة عشر طفلاً
    bir görev için yurt dışına gönderilmiş. Japonya'da izini kaybetmişler. Open Subtitles تم إرساله إلى مهمة في الخارج و فُقد أثره في اليابان
    " Ödüllendirileceksin." Enlem ve boylama bakarsak... viper75 spencer a gerçek bir görev vermiş. Open Subtitles و سيتم مكافأتك خطوط الطول والعرض. يبدو أن فيبر75 كان يرسل سبنسر في مهمة في العالم الحقيقي.
    Şeref ve ihtişam olmadan da yapabilirim... ancak enerjimi faydalı bir görev için harcamak isterim. Open Subtitles لكن مهمة في مكان ما .مُفيدة لتوجيه طاقتي
    Bu aşıyı 10 dolardan 10 sente düşürebilir. Bu, gelişmekte olan ülkeler için çok önemli. TED ويمكن لذلك وبشكل مفاجي خفض قيمة لقاح من ١٠ دولار الى ١٠ سنت، وهذا بالتحديد نقطة مهمة في العالم النامي.
    Açık konuşmak gerekirse, şebekesiz güneş enerjisi Afrika için çok önemli. TED أود أن أكون واضحًا الطاقة الشمسية خارج الشبكة هي مسألة مهمة في أفريقيا.
    Şunu dinle. "Dünyada çok önemli işler yapacaksın." Open Subtitles استمع لهذه ستقومين بأشياء مهمة في العالم
    Çocuklar, bu onun için önemli bir an. Open Subtitles يا رفاق هذه لحظة مهمة في حياتها؟
    (Gülüşme) Komik örnek, fakat kriptolama için önemli 3 şeyi göstermektedir. TED (ضحك) مثال مسلٍّ، لكنه يمثل ثلاثة أمور مهمة في التشفير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus