"مهمّاً" - Traduction Arabe en Turc

    • önemi
        
    • Önemli
        
    • mühim
        
    • önemliyse
        
    • önemliydi
        
    • Büyütülecek
        
    • önemli bir
        
    • önemli değil
        
    Ama ne kadar popüler olduğunun bir önemi kalmıyor-- Open Subtitles أحياناً لا يبدو الأمر مهمّاً كمأنتِشعبيةعندما..
    Neyse, artık önemi yok, bizi bağışlaması için haber yollamalıyım. Open Subtitles هذا ليس مهمّاً الآن، سأرسل رسالة أعتذار بأسمنا
    Evet Önemli bir haberi takip ediyordum ama sonuç çıkmadı. Open Subtitles أجل، كنت أطارد خيطاً دليلاً مهمّاً حتى وصلت لطريق مسدود.
    Mahkemede bir sürü zaman kaybedecek kadar Önemli olmadığını söyledi. Open Subtitles لم يكن مهمّاً بما يكفي لإضاعة المزيد من الوقت في المحكمة
    Bence bunlar pek mühim değil. Open Subtitles لست متأكّدة ما إنْ كان ذلك مهمّاً فعلاً
    Biri senin için önemliyse ona taşınacağını söylersin. Open Subtitles لا تستخفّ بذلك الاسم إن كان أحدهم مهمّاً لك فأخبره أنّك ستنتقل
    Kraliçeyi öldürmeyi üstlenmen önemliydi. Open Subtitles كان مهمّاً أن تتحملي مسؤولية قتل الملكة.
    Onu becermek zorundasın. Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles يجب أن تضاجعها فالأمر ليس مهمّاً
    Gerçi oraya gidemediğimiz için bunun bir önemi de yok. Open Subtitles لا أعرف إن كان ذلك مهمّاً طالما لا نستطيع الذهاب إلى هناك
    Ama hiç önemi yok, Charlie. Önemli olan burda olmamız. Etrafına bak. Open Subtitles لكن هذا ليس مهمّاً (تشارلي) المهم هو أننا هنا، انظر من حولك
    Dünyayı değiştirecektim. Ama Peter hastalandıktan sonra amaçlarımın hiçbir önemi kalmamıştı. Open Subtitles لكن بعد أن مرض (بيتر)، لم يعد أي من ذلك مهمّاً.
    Nasıl hissettirdiğinin bir önemi yok. Bunu anlayışla karşılardı. Open Subtitles و شعوري ليس مهمّاً فقد كان ليتفهّم
    Eğer Önemli olmasaydı gelmezdim. Open Subtitles لم أكن لأطلب منك لو لم يكن الأمر مهمّاً.
    Ufak olabilirler ama, nektarı uzun saplarının altında güvenle saklamak gibi çok Önemli bir rolleri vardır. Open Subtitles من الممكن أنها صغيرة ولكنّها تلعب دوراً مهمّاً تبقي الرّحيق محروسا بشكل جيد في أخفض نقطة من ساقها الطويل
    Ama gerçekten Önemli olan şey çoktan gitmişti. Open Subtitles لكنّ الشيءَ الذي كان مهمّاً فعلاً كان قد ذهب فعلاً
    Bir bar kavgasını soruşturmaktan daha Önemli işleriniz yok mu sizin yani? Open Subtitles أتقصد أن تخبرني بأن لا شيء مهمّاً لديكم سوى التحقيق في شجار حانة؟
    Senin o afilli boyama terimlerini bilmiyorum ben ayrıca çok da mühim bir şey değil yani, Al. Open Subtitles حسناً، لا أعرف معايير دهانك المنمّقة، كما أنّه ليس أمراً مهمّاً (آل).
    Hayır ama Whistler için önemliyse, benim için de Önemli demektir. Open Subtitles لا، ولكن إن كان مهمّاً بالنسبة لـ(ويسلر) فهو مهمّ بالنسبة لي
    Anne, özür dilerim. Bu gerçekten, gerçekten önemliydi. Open Subtitles امي، أنا آسفه، لكنّه كانَ شيئاً مهمّاً جدّاً
    Bir gün izin yap. Büyütülecek bir şey değil. Sağ ol, doktor. Open Subtitles بالتأكيد، خذ يوم إجازة ليس أمراً مهمّاً
    Kim olduğumu biliyor olabilirler ama bu o kadar da Önemli değil. Open Subtitles ربّما يعرفون حقيقتي الآن لكنْ لمْ يعد ذلك مهمّاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus