| Tamam, önemli değil. Hayır, çok önemli. | Open Subtitles | إنّه أمرٌ مهمٌّ جدّاً أنتَ الآن ضمن إجتماعنا حول القهوة |
| Lütfen, çok önemli bir durum. Uçakta olup olmadığını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | أرجوكِ، هذا مهمٌّ جدّاً نريد أن نعرف إن كان في الطائرة و حسب |
| Fotoğraf çekmeyin lütfen, çok önemli. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}.لا صور من فضلكم هذا مهمٌّ جدّاً. |
| Alan, bu düğün benim için çok önemli. | Open Subtitles | (آلان)، هذا الزوّاج مهمٌّ جدّاً بالنّسبة إليَّ. |
| Tiffany'e bir proje için söz verdim. Pazar günü önemli bir kısmını tekrar etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | التزمتُ مع (نيكي) بمشروع و جزءٌ مهمٌّ جدّاً منه يقتضي ذهابنا يوم الأحد |
| Bu çok önemli. | Open Subtitles | -إنّه مهمٌّ جدّاً |
| - Bu çok önemli. | Open Subtitles | -هذا مهمٌّ جدّاً . |