Senden asla bir talebim olmadı, ancak bu çok önemli. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن طلبتك شيئًا, لكن هذا مهم جدًا. |
Ama kendim için çok önemli olabilecek bir işle uğraşıyorum. | Open Subtitles | أعمَل على شيء أعتقد أنه سيكون مهم جدًا بالنسبة لي |
Bu tekrarların kurulması müziğin estetiği için çok önemli. | TED | لذا فإن إعداد هذا التكرار مهم جدًا للجمال. |
Bu iki gazete arasında oldukça önemli bir fark vardı. | TED | هناك اختلاف مهم جدًا بين هاتين الصحيفتين. |
En azından bu aptal iş, senin için neden bu kadar önemli biliyorum. | Open Subtitles | على الأقل الآن أنا أعرف لماذا هذه المهمة الغبية هذا مهم جدًا لك. |
Söylediğin herşeyi anlıyorum, ama çok önemli birşeyi atlıyorsun. | Open Subtitles | ، أتفهم كل شيء قلته لكنك تركتِ شيئًا مهم جدًا |
Uçağımı kaçırmak istemiyorum çünkü çok önemli bir fotoğrafçıyla çok ama çok önemli bir randevum var. | Open Subtitles | لا أريد أن أفوت طائرتي، لأن لدي موعد هام مع مصور مهم جدًا جدًا. |
- çok önemli bir şeyde yönetim kuruluna yardım ederken kayıp düştü. | Open Subtitles | انزلقت واصدمت بينما كانت تساعد المجلس بشيء مهم جدًا ماذا؟ |
Brick, üzgün olmanı anlıyorum ve bunun senin için çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتفهم أنك مستاء وأعرف أن الأمر مهم جدًا بالنسبة لك |
Sadakâtın çok önemli olduğunu söylediğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر.. أننيأخبرتكأن.. الإخلاص أمر مهم جدًا |
Ona çok önemli bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | لأن لديّ شيء مهم جدًا أريد أن أخبرها إياه. |
Bu yüzden bu öğrenciler arasında birlik oluşturmak çok önemli. | TED | ولذلك بناء مجتمع للطلاب مهم جدًا. |
Bunlardan vizyonerlik, zarafet, hareketlilik, kapsayıcılık konseptleri benim için çok önemli. | TED | وبعضها مهم جدًا بالنسبة لي كمفهوم "البصيرة" و"الأناقة" و"الديناميكية" و"الاحتضان". |
Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi, uzatılmış sürelerde belirli gürültü seviyelerine maruz kalanlarda, kalp ve damarlara ilişkin yüksek riske sebep olmasıdır. | TED | هناك تأثير آخر صحي مهم جدًا للضوضاء وهو زيادة مخاطر الإصابة بأمراض القلب والأوعية الدموية لهؤلاء الذين يتعرضون لضوضاء ذات صلة لفترات طويلة من الزمن. |
Bu bizim için çok önemli bir değişimdi çünkü başarıyı toplumun bize sağladığı toplu bir ölçü olarak tanımladığımız andan itibaren başarı ölçülebilir oldu. Çünkü eğer başarı toplumdaysa o zaman buna işaret eden birçok veri vardır. | TED | وكان هذا تحول مهم جدًا بالنسبة لنا لأن اللحظة التي عرفنا فيها النجاح بأنه تدبير جماعي يقدمه لنا المجتمع أصبح قابلًا للقياس لأنه إذا كان في المجتمع، هناك نقاط بيانات متعددة حول ذلك |
O çok önemli telefon numarasını hatırlamalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتذكر الرقم، رقم مهم جدًا |
Bu, Filipino kültüründe çok önemli bir pozisyondur. | Open Subtitles | إنه موقع مهم جدًا في الثقافة الفلبينية. |
Bak çocuk, bu çok önemli bir şey. | Open Subtitles | حسنًا أيها الطفل هذا مهم جدًا. |
Yapman gereken şeyin bekletilemeyecek kadar önemli olduğunu mu? | Open Subtitles | كما لو أن ما ستفعلينه مهم جدًا ولا يستطيع الإنتظار؟ |