"مهيمنة" - Traduction Arabe en Turc

• baskın
• dominant birine
• Omni

Bir iletişim dizisi hâline gelmiştir, kullanıcı tarafından yaratılan içerik ve sosyal ağların baskın olgu hâline geldiği devirdir.
أصبح مجموعة من الأحاديث، العصر الذي ينشئ فيه المُستخدمون المحتوى وشبكات التواصل الاجتماعي أصبح ظاهرة مهيمنة.

Yine de bu yeni alışveriş davranışı eskiden baskın işletmeler için çok fazla zorluk yaratıyor.
ومع ذلك، فأسلوب التسوق الجديد يخلق العديد من التحديات لتلك الشركات التي كانت مهيمنة سابقًا.

Rusya, DHD'si bağlıyken, Dünya'daki baskın geçit olmuştu.
عندما الروس كان لديهم جهاز الاتصال متصل أصبحت بوابتهم مهيمنة على الأرض

Sarışın ve aptal pembe yanakları var ve hiç de dominant birine benzemiyor.
ولديها هذه الشرائط الوردية الغبية ولاتبدو مهيمنة على الإطلاق

Omni Consumer Products.
-منتجات إستهلاكية مهيمنة

Çoğu katil partnerler; planı yapan, kışkırtan ve baskın olan bir kişilik ile itaatkâr bir biçimde suça ortak olmaya hevesli iki kişiden oluşur.
أكثر الفرق القاتلة لديها شخصية مهيمنة تُحرض وتُخطط وأخر مطيع وهو الشريك المتلهف

baskın olan kişilik bir anda boyun eğene dönüşüyor.
شخص ما شخصية مهيمنة بشكل واضح وتابع واحد واضح

Besin zincirinde hiyerarşinin her katmanı, çabalar, emekler, var olan şeyler sadece baskın tür tarafından tüketilir.
سلسلة الغذاء كل طبقة في السلم تصارخ تكدح تناضل البقاء فقط لتستهلك من فصائل مهيمنة

Girintiler, kıvrım ve çizgilerin zayıflığı gösteriyor ki yazan kişi mektubu baskın olmayan eliyle yazmış.
انحدار خط اليد والترابط الضعيف مما يعني ان مرسل هذه الرسالة استخدم يدة الغير مهيمنة

Her sürü baskın bir dişinin etrafında toplanır.
كل مجموعة تتمحور حول أنثى واحدة مهيمنة

Çoğu ekipte biri baskın kişilik diğeri ise daha itaatkar kişiliktir.
أكثر الفرقِ لَها a مهيمنة وعضو مطيع.

Ürettiğim mısır zinciri genetik olarak baskın çıktı.
سلالـة الذرة مهيمنة وراثيـا.

Orta Doğu'daki baskın güç olarak görüyorlardı.
كقوة مهيمنة في الشرق الأوسط

baskın seks.
علاقة مهيمنة

- Ama o dominant birine benziyor.
ولكنها تبدو مهيمنة