"مواجهة" - Traduction Arabe en Turc

    • karşısında
        
    • yüzleşme
        
    • yüzleşmeye
        
    • yüzleşmekten
        
    • karşı karşıya
        
    • baş
        
    • yüzüne
        
    • yüz yüze
        
    • karşısına
        
    • ile
        
    • başa
        
    • kabul
        
    • yüzleşip
        
    • mücadele
        
    • yüzleşmem
        
    başarısızlık karşısında kendilerini daha çabuk toparlayabildiler. Yani yeni bir özgüven kazandılar. TED وأصبحوا أكثر إصرار على مواجهة الفشل فقد ربحوا ببساطة ثقة جديدة بالنفس
    Söz konusu iddiaya ilişkin tanıkla yüzleşme hakkımızı Sayın Yargıç. Open Subtitles من حقنا مواجهة الشاهد المعادي في المحكمة يا حضرة القاضي
    Gerçekle yüzleşmeye, düşünmeye, zor sorularla yüzleşmeye cesaret etmeye başladım. TED بدأت أجرؤ على مواجهة الحقيقة، وعلى التفكير، ومواجهة الأسئلة الصعبة.
    Tamam, belki de birine sinirlenmek yaşadıklarınla yüzleşmekten kaçınmanın bir yolu olduğu içindir. Open Subtitles حسنا, لأنه ربما الغضب في وجه أحدهم وسيلة لتجنب مواجهة ما يحدث معك
    Şunu bilmeni isterim ki ekonomik bir faciayla da karşı karşıya olabilirsin. Open Subtitles اتصل فقط لأعلمك انك قد تكون على وشك مواجهة كارثة اقتصادية أيضا
    Ve bu beni, değişimle baş edebilir, hatta değişimi kucaklayabilir biri yaptı. Gerçi hâlâ çok inatçı olduğum da söyleniyor. TED وهذا جعلني قادرة على مواجهة التغيير، بل الترحيب في النهاية بالتغيير، ومع ذلك فقد أخبرت بأني ما زلت صعبة المراس.
    Kimsenin yüzüne bakamam artık. Open Subtitles لا أستطيع مواجهتهم أو مواجهة إي أحد بعد الأن
    Bugün, balinaların sularımızda yüz yüze kaldığı daha modern ve baskıcı problemleri ele almaya ihtiyacımız var. TED علينا مواجهة المشاكل والضغوطات المعاصرة التي تواجهها هذه الحيتان في مياهنا الآن.
    Gitmeseydim, bir daha o çocukların karşısına çıkmaya yüzüm olmazdı. Open Subtitles إذا لم أفعل، لن أكون قادراَ على مواجهة أولئك الشباب مرة أخرى
    Her zaman belirsizlikler karşısında kararlar alıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla her zaman. TED نحن نتخذ القرارات في مواجهة الشك طوال الوقت، حرفياً في كل الوقت.
    Sadece kendi halkımız değil, Wraithlerin karşısında duran herkes için. Open Subtitles ليس لنا فقط ، لكن لكل من يريد مواجهة الريث
    Korku, tehlike karşısında bir hikmettir, utanılacak bir şey değildir. Open Subtitles الخوف حكمة عند مواجهة الخطر هذا شيء لا يدعو للخجل
    Şanslıydım, işi aldım, fakat babamla yüzleşme en zor kısımdı. TED لحسن الحظ حصلت على العمل لكن اصعب جزء هو مواجهة ابي
    Eğer bu sorunla hep beraber yüzleşme cesaretini gösterirsek azaltabileceğimiz acıları düşünün. TED ولكم أن تتخيلوا كمّ المعاناة التي يمكننا تخفيفها إن تجرأنا على مواجهة هذه القضية معًا.
    Fiziksel yüzleşmeye ait kanıtlar var. Sonu da böyle bitmiş. Open Subtitles هناك أدلة على حدوث مواجهة جسديّة وهنا انتهى به الأمر
    Sadece insanlar gelecekle yüzleşmekten korkuyorlar. Open Subtitles الأمر فقط هو أن الناس خائفون من مواجهة المستقبل ، هذا كل ما في الأمر
    Ortaya çıkarmakta olduğumuz geleceğe doğru daha ciddi bir şekilde hareket ettikçe gerçekte iki çetrefilli zorluk takımıyla karşı karşıya geleceğiz. TED سنجد أنفسنا في مواجهة مجموعتين من التحديات كلّما غصنا أعمق نحو المستقبل الذي تقوم بإنشاءه.
    Hocam böyle güçlü bir iblisle, baş edeceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles معلمي معلمي انا غير قادر على مواجهة شخص قوية كهذا
    Anne, 0 insanların yüzüne bakamam. Open Subtitles أماه , لا أستطيع مواجهة هؤلاء الناس لا أستطيع فحسب
    Örneğin bir binaya giren savaşçı için yüz yüze geldiği ve onu gören başka bir savaşçıdır. TED ويجد نفسه في مواجهة مقاتل آخر يصوّب نحوه،
    Şerif J P Harrah'ın karşısına çıkmak istemediğini düşünüyorum. Open Subtitles انا اعتقد انك لاتريد ان تقف في مواجهة مع مدير الشرطة
    Çünkü bizi öldürmeye çalışan bir kadın ile yüzleşmek üzereyiz. Open Subtitles حسناً، نحن على وشك مواجهة المرأة التي حاولت قتلنا كلينا
    Böyle bir toplum çılgınlık olur, kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz. TED ومجتمع كهذا سيكون مجنوناً لن يتمكن من الصمود أو من مواجهة مشاكله.
    Bunu kabul etmeliyiz. Artık gitmeliyim. Open Subtitles يجب علينا أيضاً مواجهة ذلك إننى مضطرة للإنصراف الآن
    Ama hayatınızın en büyük kararıyla yüzleşip bir yere varamamak kadar kötüsü yoktur. Open Subtitles لكن لا شيء أسوأ من مواجهة أهم قرار في حياتك بلا الوصول لنتيجة
    Terörle mücadele hakkındaki en büyük konulardan biri, onu nasıl algıladığınızla ilgilidir. TED أحد أهم الأمور في مواجهة الإرهاب هو تصوركم عنه.
    Saat 3'te biraz daha beklemek istedim ama saat 4'te gerçekle yüzleşmem gerekti. Open Subtitles وفي الثالثة أردت الانتظار أكثر ولكن في الرابعة كان علي مواجهة الحقيقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus