| Tanınmış teröristlere silahlandırılmış nükleer malzeme satarken hem de. | Open Subtitles | مع إرهابيين معروفين تبيعينهم مواد نووية عسكرية |
| Karaborsa nükleer malzeme. | Open Subtitles | مواد نووية لتجارة السوق السوداء |
| Efendim, nükleer maddeden söz ediyoruz bir şey biliyorsanız, bize söylemeniz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن مواد نووية يا سيدي إن كنت تعرف شيئا فعليك إخبارنا |
| Sezyum-137'den bir iz bulamadılar, veya nükleer maddeden. | Open Subtitles | ..وقد كانت اختباراتهم في تعقب السيزيوم-137 سلبية . أو حتى أية مواد نووية |
| nükleer materyal taşıyan planlanmamış bir konvoy 15 dakika önce UNAÖ'den yola çıkmış. | Open Subtitles | قافله غير مجدول لها تنقل مواد نووية غادرت مبنى المنظمة قبل 15 دقيقة |
| Bolca nükleer materyal. Kimyasal silahlar. Amerika'yı dizlerinin üstüne çökertecek herhangi bir şey. | Open Subtitles | مواد نووية طليقة، أسحلة كيميائيّة، أيّ شيءٍ يُمكنه تدمير الولايات المُتحدة. |
| Patlamadan doğan ısı, nükleer maddeleri yok eder bu da radyasyon endişesini azaltır. | Open Subtitles | حرارة الانفجار ستحرق اى مواد نووية وستخفف من مخاوف الاشعاع |
| Dışişleri Bakanlığı'nda ki nükleer malzeme tesisleri gibi. | Open Subtitles | وضع مواد نووية في وزارة الخارجية |
| Shepherd'ın nükleer malzeme kullanarak D.C'ye büyük bir saldırı planladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن (شيبارد) تُخطط لهجوم ضخم في العاصمة بإستخدام مواد نووية |
| nükleer malzeme mi? | Open Subtitles | مواد نووية ؟ |
| Grup da emniyetsiz nükleer maddeleri bulundurmaktan sorumlu. | Open Subtitles | وأن هذه المجموعة مسؤولة عن إدخال مواد نووية إلى أمريكا |