"مواردها" - Traduction Arabe en Turc

    • kaynaklarını
        
    • kaynaklarının
        
    Ve ek büyümeyi desteklemek için gereken fotosentez olmadan ağaç bunun yerine kaynaklarını mevcut dallara çevirir. TED وبدون التركيب الضوئي الضروري لدعم المزيد من النمو، تحول الشجرة مواردها إلى الفروع الموجودة بالفعل بدلًا من ذلك.
    kaynaklarını eğitime, eko turizme ve ormanlarını korumak için ayırmayı tercih etti. Open Subtitles واستخدام مواردها في خدمة التعليم والسياحة وفي حماية غاباتها العذراء
    Şimdi anlaşılır, o duygusal ve inanıyor SORUŞTURARAK değil kullanan bütün kaynaklarını kocasını bulmak için. Open Subtitles ولأسباب مفهومة، هي مُنفعلة وتعتقد أنّ المباحث الفيدراليّة لا تستخدم كلّ مواردها لإيجاد زوجها.
    kaynaklarını zayıflatmak ve yüz bin kişiyi istihdam etmektedir. Open Subtitles تقويض مواردها وتوظيف مئات الآلاف من الناس.
    Blowtorch'un finansal durumu kaynaklarının sürüncemeli davaya yönlendirilmesi yüzünden oldukça riskli durumda. Open Subtitles إن وضع بلوتورش المالي متزعزع جدًا مع مواردها المكرّسة لقضايا طويلة الأجل
    NSA onu bulmak için tüm kaynaklarını seferber etti Open Subtitles وكالة الأمن الوطني تصب كل مواردها في تتبعه والقبض عليه
    Çok uluslu şirketler, dünya kaynaklarını çıkarları için kullanmaya başladıklarında buna engel olup, dünyayı ona zarar verenlere karşı kim savunacak? Open Subtitles من يتحدث عن الأرض عندما تستغل الشركات المتعددة الجنسيات مواردها للربح ؟ من يتحدث عن كوكبنا عندما يسلبه الشركات
    Geniş aile sistemi, kaynaklarını bir havuzda biraraya toplar. TED نظام الأسرة الممتد يجمع مواردها معا.
    CTU, Cheng'i bulmak için bütün kaynaklarını kullanıyor. Open Subtitles "الوحدة تصب كل مواردها للبحث عن "تشينج .. وهذا الأمر التنفيذي
    Tüm kaynaklarını Hope'u bulmaya harcamış. Open Subtitles لقد ركزت مواردها على ايجاد هوب
    kaynaklarını boşalttıktan sonra onu çürümeye terk ettiniz Open Subtitles استنذفتُم مواردها ثم تركتموها لتتعفن
    Nasıl kısmında ise, kaynaklarını ortaklaşa Jimmy ile kullanacak. Open Subtitles وكيف هو إنها تجمع مواردها المالية مع (جيمي).
    Nasıl kısmında ise, kaynaklarını ortaklaşa Jimmy ile kullanacak. Open Subtitles وكيف هو إنها تجمع مواردها المالية مع (جيمي).
    Bill ile konuştum ve Bauer'ı bulmak için tüm kaynaklarını seferber ettikleri konusunda bana güvence verdi. Open Subtitles تحدثت إلى (بيل) وهو يؤكد لى... أن الوحدة استخمت كل مواردها للبحث عن (باور)
    Mark Stephens Assange'ın Avukatı kaynaklarını ve tesislerini kullandırtan yaltakçı devletlerden biri. Open Subtitles {\pos(290,220)}{\fad(500,500)} "مارك ستيفينز" مُحامي "أسانج" والتى تستخدِم مواردها ومؤسساتِها، للقيام بِرحلات تسليم وتعذيب للمُرحليين.
    İşte bu, canlı maddelerin kendi kaynaklarının büyük bölümünü üretmek için kullandıkları sürdürülebilir bir yöntemdir. TED وهذه هي الطريقة التي عبرها تحقق المواد الحية أقصى استفادة من مواردها المحلية بطريقة مستدامة.
    Aksi takdirde, orman su kaynaklarının tamamını kesecek. Open Subtitles ستقومين بذلك أو ستقوم الغابة بأيقاف مواردها المائية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus