"موازٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • paralel
        
    • alternatif
        
    • evrende
        
    Ve yaptığımız şey doğal olmayan seçim ve raslantısal olmayan mutasyonu çalıştığımız bu tamamen paralel evrimsel sistemi oluşturdu. TED فالذي قمنا بفعله اذاً هو خلق نظام تطوري موازٍ نقوم فيه بممارسة الاصطفاء غير الطبيعي و خلق الطفرات غير العشوائية
    Kayıp bir kediyi bulması istendiğinde ise Kafka'nınki ile paralel giden tehlikeli bir yolculuğa atılır. TED ويُسأل أن يتعقب قطًا مفقودًا، يذهب به إلى طريقٍ خطيرٍ موازٍ لطريق كافكا.
    Omurganın nasıl yere tamamen paralel olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. TED تخيلوا كيف أن أشواك العمود الفقري لها اتجاه موازٍ لسطح الأرض.
    Tıpkı bizimkine benzeyen bir alternatif evren. Ve her birinde bir versiyonlarımız yaşıyor. Open Subtitles عالم موازٍ كعالمنا بالضبط، وفي كلّ منها، يوجد أشباه لنا
    Tıpkı bizimkine benzeyen alternatif bir evrene. Her bir alternatif evrende bizim birer versiyonumuz var. Open Subtitles عالم موازٍ كعالمنا، وفي كلّ منها يوجد أشباه لنا
    Stajyerlerin her işimi yapmasına izin verip orada otururken, başka paralel bir evrende Open Subtitles بينما جلست وتركت المتدربين يقومون بعملي، تساءلت إن كان ثمة عالم موازٍ
    paralel dünyada yaşamakla kalmıyor, hatta orada sıkışıp kaldı. Open Subtitles إنها لا تعيش في عالم موازٍ فحسب، بل هي عالقة هناك
    Beni bir paralel evrene çekip, senin başlattığına inandığım boyutlar arası bir savaşa karşı uyarmanı saymıyorum bile. Open Subtitles أن نتجاوز جلبك لي إلى عالم موازٍ لتحذرني عن حرب للأبعاد أعتقد أنّك السبب وراءها.
    Bir yerlerde, ikimizin müttefik olduğu bir paralel evren olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقدُ بأنّ هُناك كونٌ موازٍ في مكان ما... ونحن فيه حُلفاء
    Ayrıca Vali sessizce paralel bir soruşturma yürütmemizi istiyor. Open Subtitles في الوقت الحالي ،، المحافظ يريدُ منا أن نقومَ بتحقيقٍ موازٍ هادئٍ
    Kulak lobunun alt kısmı, burnun ucuna paralel olmalı. Open Subtitles إذاً يجب أن يُوضع أسفل الشحمة بشكل موازٍ مع طرف الأنف.
    paralel bir nükleer programın tarafsız kanıtını bulmak için buradayım. Open Subtitles إني هنا لأجد دليلًا موضوعيًا عن برنامج نووي موازٍ
    Şimdi de paralel bir evrende kısılı kalmış acıklı hikayemi sevdiğim adamın ikizine anlatıyorum. Open Subtitles والآن أنا حبيسة في بعد موازٍ أروي قصتي الحزينة لقرين الرجل الذي أحببته.
    Sanırım bizi paralel bir evrene götürdü. Open Subtitles أعتقد أنّه نقلنا إلى عالم موازٍ.
    Masa farklı görünüyor. Pencereye paralel duruyor. Open Subtitles الطاولة نقلت بشكل موازٍ للنافذة
    Ama yakın zamanda zaman yolculuğu yapmak ya da paralel evrenlere gitmek için, küçük bir şansımız varmış gibi görünüyor. Open Subtitles لكن ثمّة فُرصة ضئيلة للسفر عبر الزمن فى أى وقت قريب لكن ثمّة فُرصة ضئيلة للسفر عبر الزمن فى أى وقت قريب إما نحو الماضى الموجود .أو إلى كونٍ موازٍ
    Sen ve ben. Bir yerlerde, ikimizin müttefik olduğu bir paralel evren olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقدُ بأنّ هُناك كونٌ موازٍ في مكان ما...
    Daha çok herkes alternatif bir evrende sıkışmışken günü kurtardığım için bir minnettarlık ifadesi. Open Subtitles أشبه برمز للامتنان على إنقاذ الموقف حين علق الجميع في عالَمٍ موازٍ
    Bir alternatif evren mevcut. İçinde de hepimizin birer versiyonu. Open Subtitles يوجد كونٌ موازٍ يحوي نسخاً أخرى منّا.
    Sanki alternatif bir gerçeklik varmış gibi. Open Subtitles كأنّه واقعٌ موازٍ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus