Sana söylemek istemezdim, iyi insanlar normalde böyle durumlarda yer almaz. | Open Subtitles | حسناً،لا أحب أن أخبرك الحقيقة و لكن الرجال الطيبون لا ينتهي بهم المطاف عادة في مواقف كهذه |
Eminim kadınlar böyle durumlarda epey ağlıyorlardır. | Open Subtitles | أظن أن الفتيات يبكن كثيراً في مواقف كهذه |
İnsan böyle durumlarda dost edinir bazen. | Open Subtitles | أحياناً تكتسب أصدقاءً من مواقف كهذه |
Genellikle bu gibi durumları özetlemek için söylediğin kısa ve öz bir sözün vardır. | Open Subtitles | أنت تملك عادة المزيج المثالي من الإيجاز و الطرافة التي تلخص مواقف كهذه |
Kararları almak ve uygulamak gerekiyor! Bu gibi durumlarda Kapatan yetki sahibidir! | Open Subtitles | في مواقف كهذه لدى الطيّار في القيادة الحق الكامل بفرض القرارات |
Tanrım, insan Böyle zamanlarda sadece sevdiklerini ve onlarla ne kadar çok zaman geçirmek istediğini düşünüyor | Open Subtitles | يا رجل في مواقف كهذه أنت فقط .. كل يمكنك التفكر به هو الذين تحبهم و تتمنى لو قضيت وقتاً أطول معهم |
Benim işim bu gibi durumları yönetmek. | Open Subtitles | معالجة مواقف كهذه ، هو طبيعة عملي. |
Bu gibi durumlarda Casey'e hep arkadaşlarına sıkı sıkı tutunmasını söylerdim. | Open Subtitles | دائماً ما كنت أخبر كيسي) في مواقف كهذه) أنهُ يجدر بكـ التمسك بأصدقائك |
Böyle zamanlarda tek yapabildiğin gülmek sanırım. | Open Subtitles | في مواقف كهذه ، كل ما أستطيع فعله هو الضحك |
Böyle zamanlarda güvenlik, özgürlükten çok daha önce gelir. | Open Subtitles | في مواقف كهذه الأمن أهم" "بكثير من الحرية |