Bu bir yetenek yarışması olduğuna göre işin içine biraz yetenek katalım dedik. | Open Subtitles | بما أنه عرض للمواهب , نعتقد أنه يجب أن تتواجد فيه بعض مواهب. |
O yüzden... arkadaş edinmek için... altıncı sınıf yetenek yarışmasına katıldım. | Open Subtitles | لذا قررت لأجل التعرف على أصدقاء أدخل برنامج مواهب الصف السادس |
Evet. Kötü zamanları atlattı. Onun da kendi yetenekleri var. | Open Subtitles | نعم إنها الاسوأ الآن على أية حال لديها مواهب أخرى |
Sütünü bitirmek hariç bir çok yeteneği var. Bakabilir miyim? | Open Subtitles | إن لديه مواهب كثيرة ، لكن ليس فى الإنتهاء من تناول الحليب |
O derecede yetenekli bir adamdan hepimiz çok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنّنـا جميعاً بإمكـاننـا التعلّم من رجل ذو مواهب واضحة |
Hepimizin yetenekleri vardır, belirli yeteneklerimiz arkadaşım Allah vergisi yetenekler, fakat sanırım yüce Tanrımız sana da bir yetenek vermeyi unutmuş olabilir mi? | Open Subtitles | كل شخص فينا لديه مواهب ، مواهب مؤكدةياصديقي.. منح من الله ، ولكن لربما يا صديقي ليس لديكِ هبة منه |
Eğer milyonlarca dolar kazanmak istiyorsan ve hiçbir yeteneğin yahut eğitimin yoksa bunun için en uygun yer eğlence sektörüdür. | Open Subtitles | وإذا كنت بحاجة لكسب مليون دولار ولاتملك أي مواهب حقيقية أو مستوى تعليمي أفضل مكان لفعل ذلك هو وسائل الاعلام |
Bilmediğin daha çok yeteneğim var. | Open Subtitles | أوه ، لدي مواهب كثيرة وكبيرة لا تعرفين عنها |
Rock grubunu bir arada ve çalar vaziyette tutmak için üst düzey bir yetenek yönetimine gereksinim duyuyoruz. | TED | نتطلب إدارة مواهب متطورة لمتابعة سير العمل. |
kıdemli savaş gazisinin deneyimi... heyecana aç, taze yetenek ile birleşecek. | Open Subtitles | و تجربة المخضرم ندوب المعركة... يقترن الجوع لل، مواهب جديدة مثيرة. |
Şunu kesip hazırlan. Yaşlıların yetenek şovuna gidiyoruz. | Open Subtitles | توقف عن هذا واستعد سنذهب لاستعراض مواهب المسنين |
yetenek avcıları sizin yaşınızda birisini arıyorlar. | Open Subtitles | بالطبع سأفعل,هناك مكتشفى مواهب وسط الجمهور |
Bütün stüdyolarda.networkde,büyük yetenek ajanslarında adamımız var. | Open Subtitles | عندنا خرّيجون في كل استوديو و شبكة إعلام وكل وكالة مواهب في المدينة |
Beraber yetenek Gösterisi'ne katıldık, Wayne ve Garth, ben Garth'dım. | Open Subtitles | لقد سجلنا في مسابقة مواهب نمثل شخصيتي وين وقارث, وكنت انا قارث |
Ona iş verdim çünkü yetenekleri var gibiydi. Başka sebebi yok. | Open Subtitles | أحضرته لأنه بدا لي أنه عنده مواهب وقدرات وليس لسبب آخر |
Eğitmenlerin dediklerine göre olağanüstü yetenekleri varmış. | Open Subtitles | تعلم, معلميها يقولون بان لديها مواهب استثنائيه |
"Nasıl olur da sır yeteneği olmayan biri bu kadar zekice bir cinayet planlayabilir?" | Open Subtitles | كيف لرجل لا يحمل مواهب الغموض يختلق جريمة عبقرية ؟ |
Kusura bakmayın, hanımefendi ama onu paranın satın alabileceği en yetenekli hocalar yetiştirdi. | Open Subtitles | أعذريني ، آنستي لقد كان يتعلم عند أفضل مدرس كاشف مواهب المال يشتري ذلك |
Belli ki bu seneki yetenekler inanılmaz ama maalesef birileri gitmek zorunda. | Open Subtitles | حَسناً، إنه من الواضح أن مواهب هذه السَنَةِ مُدهِشةُ، |
Hayal bile etmediğin bir yeteneğin var. Rahat ol. İçgüdülerin ve eğitimin üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | لديك مواهب لم تحلم بها يا بني فقط اهدأ غرائزك وتدريباتك ستتولى الزمام |
Eğer daha fazla yeteneğim olsaydı ve başka bir şeyde daha fazla para kazanabilseydim, ...onu yapardım. | Open Subtitles | لو كانت لدي مواهب أكثر وكان بإمكاني أن أجني مالاً أكثر مع شيء آخر , سأفعل. |
Evet belki bazı yeteneklerim var ama unutmak onlardan değil.. | Open Subtitles | نعم، ربما لدي بضعة مواهب لكن النسيان ليس أحدها |
Dün şu senin farklı yeteneklerin var hikayesini iyi uydurdun. | Open Subtitles | هذا كان تفكير سريع امس ماقلته عن ان لديه مواهب خاصة |
bütün çocuklar inanılmaz yeteneklere sahiptir. Ve bizler onları harcıyoruz, hem de acımasızca. Böylelikle, bugün burada eğitim ve sahip olduğumuz | TED | أن جميع الأطفال لديهم مواهب هائلة. ونحن نبددهم، بلا رحمة. لذا أود أن أتحدث عن التعليم |
Ama yeteneğimi kullanırsam, bu çocukların yeteneklerini ortaya çıkarırsam, hapse girerim. | Open Subtitles | ولكن اذا كان لي ان استخدام قدرتي لاستخلاص مواهب هذة الاطفال سوف اذهب للسجن |
Soğuk Savaş sırasında, Sovyetler Birliği, satranç yeteneğini geliştirmek için büyük kaynaklar ayırdı. ve bu, yüzyılın geri kalanında şampiyonluklara hükmetmelerini sağladı | TED | خلال الحرب الباردة، كرس الاتحاد السوفيتي موارد كبيرة لتنمية مواهب الشطرنج، للسيطرة على البطولات لبقية القرن. |
Üst katlarda dolaşıp yerel temizlikçi bayanların yeteneklerine bakıyordum ve o o... çocuğunun odasını buldum. | Open Subtitles | أتفقد مواهب عاملة النظافة، ثمّ وجدت مكتب ذلك الفاجر |
Önceki yeteneklerinin anılarına sahipler. Silah kullanma mesela. | Open Subtitles | يملكون ذكريات عن مواهب سابقة مهارات استخدام الأسلحة وما إلى ذلك |
Bilmem gereken başka gizli yetenekleriniz var mı? | Open Subtitles | هل تعرف أي مواهب اخرى يجب ان اعلم بها |