"موثوق بها" - Traduction Arabe en Turc

    • güvenilir
        
    • güvenilmez
        
    • ona güvendim
        
    güvenilir bir televizyoncu olduğumu ve diğerlerini toplamakta ... yardımcı olabileceğimi... belirtmek isterim. Open Subtitles أريد تذكيرهم بصفتي شخصية تلفزية موثوق بها فقد أكون مساعداً في القبض على الآخرين وزجّهم في الكهوف الأرضية المليئة بالسكر
    Eğer güvenilir birini arıyorsan bir ev hayvanı edin önerin için sağolun Open Subtitles اذا كنت تريد شخص موثوق بها أحصلي لنفسك على حيوان أليف شكرا للنصيحه
    Havuz boyunca genişleyen dalgacıklar gibi radyo dalgaları da onlarca yıl önce çözülmüş güvenilir ve anlaşılabilir matematiksel eşitliklere uyuyordu. Open Subtitles مثل الأمواج التي تنتشر عبر البركة فإن موجات الراديو تخضع لمعادلات رياضية موثوق بها و مفهومة جيداً و عمل بها لعقود مضت
    Hayır, hayır, bugünlerde havayollarının ne kadar güvenilmez olduğunu düşünürsen... Open Subtitles لا,لا. لقد اصبحت خطوط الطيران هذه الايام, غير موثوق بها,
    Bir kaç yıl önce kızımı annene uzaklara gönderdim, çünkü ona güvendim. Open Subtitles الآن، قبل بضعة سنوات، أعطى ابنتي بعيدا لأمك لأنني موثوق بها
    Avrupa'daki içki imalathanelerine taşıyan ve 5 km'ye kadar dağıtım yapabilecek güvenilir gemilere ve mürettebata ihtiyacımız olacak. Open Subtitles سنمتلك سفن موثوق بها لجلبه من أوروبا وإفراغه في المياه الدولية
    İşkenceye itirazımın nedeni kişiliğimde sorunlara yol açması ayrıca güvenilir bir yol olmaması da var tabii ki. Open Subtitles أعترض فكرة التعذيب نتيجة لأعراضها على نفسيتي وحقيقة أنها فكرة غير موثوق بها
    Bir yerlerde, güvenilir ve paraya ihtiyacı olan sıkıcı bir kadın mutlaka vardır. Open Subtitles لابدّ من وجود امرأة مسكينة .. فقيرة في مكان ما موثوق بها وفي أمسّ الحاجة للمال ..
    Benim markam, popüler çünkü güvenilir. Open Subtitles العلامة التجارية الخاصة بي تحظى بشعبية لانها موثوق بها.
    Şey, bildiğiniz gibi psikopatide önüne gelenle ilişkiye girmek ve risk davranışları güvenilir işaretlerdir. Open Subtitles حسناً، كما تعلم المجون الجنسي والسلوك المحفوف بالمخاطر مؤشرات موثوق بها في المرض العقلي
    güvenilir bir kaynaktan, kaçakların en son Nal Hutta'ya gittiklerini öğrendim. Open Subtitles لقد حصلت عليها من مصادر موثوق بها ان اخر توجه للهاربين تجاه نال هوتا
    Yargıç, onun tanıklık videosunun güvenilir olmadığını söylemiş. Open Subtitles قال القاضي بأنّ شهادتها بالفيديو غير موثوق بها
    Haberler, hükümetin içindeki güvenilir kaynaklardan geliyor. Open Subtitles التقارير تأتي من مصادر موثوق بها من داخل الحكومة.
    güvenilir bir tanık olduğunu göstermeye yardım edecek. Open Subtitles إنه فقط يساعد في إظهارك كشاهدة موثوق بها
    güvenilir bir tanık olduğunu göstermeye yardım edecek. Open Subtitles إنه فقط يساعد في إظهارك كشاهدة موثوق بها
    Bunun güvenilir veri olup olmadığına veri kaynağımız karar veriyor, biz vermiyoruz. TED فمصدر معلوماتنا يقرر إذا كانت هذه المعلومات موثوق بها أم لا ، فنحن لا نعمل بها .
    Saatler süren canlandırmalar gösterdiki tamamen yenilenebilir ağ tahmin edildiklerinde tamamen güvenilir güç sağlayabilirler, entegre ve çeşitlendirilmiş türde ve yerde. TED تظهر نماذج المحاكاة المتوالية أن كل أو جزء كبير من شبكات الطاقة المتجددة يمكن أن تولّد طاقة موثوق بها إن تم التنبؤ بحالتها و تم دمجها و تنويعها .من ناحية النوع و الموقع
    Daha evrensel görünüyor. Eğer bütün bu şeyi ele alırsanız, oldukça büyük ve güvenilir bir makine olacak, onu oluşturan parçalardan çok daha güvenilir. TED تبدو أكثر كونيةً-- اذا أخذت كل هذا الشئ، أنها آلة ضخمة جداً، آلة ، موثوق بها جداً، أكثر موثوقية من أجزائها.
    Hayır, hayır, bugünlerde havayollarının ne kadar güvenilmez olduğunu düşünürsen... Open Subtitles لا,لا. لقد اصبحت خطوط الطيران هذه الايام, غير موثوق بها,
    Sadece insani istihbarat ile ilgili güvenilmez kaynaklara sahibiz. Open Subtitles فقط لدينا مصادر غير موثوق بها متعلقة بالاستخبارات البشرية
    Bu dünyadaki en güvenilmez araba. Open Subtitles هذه أكثر سيارة غير موثوق بها في العالم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus