birini bulmaya gittiler. MO: Böylece biz de organize olmaya başladık. | TED | ليجدوا احدا يساعدوه من تلقاء انفسهم. مورغان أونيل: لذا فقد بدانا بالتنظيم. |
MO: İnsanlara ne getirmeyeceklerini söylememiz lazım. Hey, orada bir haber aracı var. | TED | مورغان أونيل: نحن بحاجة لنقول للناس ما لا يجب احضاره. مهلا، هناك سيارة أخبار. |
MO: Üç su ısıtıcı bağışlayabilirim, ancak birinin onları alması gerekiyor. | TED | مورغان أونيل: يمكنني التبرع بثلاثة سخانات للمياه، ولكنني بحاجة إلى شخص ليقوم بإحضارها. |
CO: Arabam oturma odamda. MO: İzci birliğim 12 adet posta kutusu yapmak istiyor. | TED | كايتريا أونيل: سيارتي في غرفة المعيشة. مورغان أونيل: فرقة الكشافة خاصتي ترغب في اعادة بناء 12 صندوق بريد. |
MO: Biz, otoritemizi seçilmiş adamlar komitesinden ya da acil durum yönetimi sorumlusundan veya Birleşmiş Yön`den almadık. | TED | مورغان أونيل: لم نحصل على سلطتنا من مجلس النواب أو من مدير إدارة الطوارئ أو عن طريق الامم المتحدة. |
MO: Dahilik gerektiren bir iş değil bu. Bu araçlar apaçık belli ve insanlar da bu araçları istiyor. | TED | مورغان أونيل: انها ليست باختراع للذرة. هذه الأدوات هي واضحة والناس يريدونها لهم. |
MO: Ben burada Boston`daydım. | TED | مورغان أونيل: لقد كنت في بوسطن. |
MO: Evet, elbette! Ve insanlara ne getirmeyeceklerini söylememiz gerekiyor. Ben bir Facebook hesabı oluşturacağım. | TED | مورغان أونيل: نعم، بالطبع، ويجب علينا إخبار الناس بالأشياء التي يجب أن لا يُحضِروها سوف انشىء حسابا على الفيسبوك، هل تستطيعين طباعة نشرات إعلانية للأحياء المجاورة؟ |
MO: Sigorta onu karşılamayacak mı? Çatını katranlamak için bir ekibe mi ihtiyacın var? CO: Altı kutu meyve suyu anca bir saatte mi ulaşacak? | TED | مورغان أونيل: إن التأمين لا يغطي ذلك؟ أنت بحاجة إلى طاقم ليتمكن من تزفيت سقف المنزل الخاص بك؟ كايتريا أونيل: ست عبوات من علب العصير سوف تصل في ساعة واحدة؟ |
MO: Biz mülkleri onarırken, elli kişilik kilise grubum bir haftalığına barınma ve yiyecek rica etti. | TED | مورغان أونيل: مجموعتي في الكنيسة و المكونة من 50 شخصا بحاجة الى السكن و الطعام لمدة اسبوع حتى ننتهي من إصلاح الممتلكات. |
MO: Bu yüzden, biz de onları geliştirmeye, kurmaya karar verdik. bir kutuda, bir yeniden yapılanma, iyileşme herhangi bir yerel organizasyoncu tarafından her felaketten sonra işleme konulabilecek bir şey. | TED | مورغان أونيل: لذلك قررنا أن نبنيها بانفسها -- تعاف في الصندوق، شيء يمكن نشره بعد كل كارثة من قبل أي منظم محلي. |
MO: Anket araçlarına, bağışların veritabanına, ihtiyaçların rapor edilmesine, gönüllü erişiminin kontrol edilmesine, hepsinin kullanımı kolay bir internet sitesinde olmasına ihtiyaç duyduk. | TED | مورغان أونيل: نحن في حاجة لأدوات فرز الاصوات، و تخزين بينات الهبات، واصدار التقارير، و التمكن من الوصول إلى المتطوعين عن بعد، كل هذا في موقع الكتروني سهل الاستخدام. |
MO: Başka bir 17 saatlik çalışma gününden sonra yerde yatmak... Caitria ve ben, ceplerimizi boşaltır ve birine yardım edebilme adına, hatırlanması ve eşleştirilmesi gereken her türlü - -küçük büyük farketmez-- bilgi içeren düzinelerce kağıdı belirli bir sıraya koymaya, düzenlemeye çalışırdık. | TED | مورغان أونيل: ملقون على الأرض بعد 17 ساعة ، كايتريا و انا كنا نقوم على إفراغ جيوبنا محاولين وضع العشرات من قصاصات الورق في السياق- والتي تحتوي على جميع المعلومات التي كان لا بد من تذكرها والمطابقة بينها وذلك من أجل مساعدة شخص ما. |
MO: Araçlar. | TED | مورغان أونيل: الأدوات. |
MO: Veri. | TED | مورغان أونيل: البيانات. |