"موزعة" - Traduction Arabe en Turc

    • dağılmış
        
    • dağıtılmış
        
    • krupiyeydi
        
    • kıça güvenlik halatları
        
    • dağıldığı
        
    Ketçap kendi halinde beklerken domates parçacıkları eşitçe ve rastgele dağılmış haldedir. TED عندما يكون الكاتشب في عبوته كما هو تكون جزيئات الطماطم موزعة بشكل عشوائي بالتساوي.
    Bu, Dünya'daki tüm yaşamı sürdürebilmek için gezegenimize dağılmış nehir, göl, yeraltı su havzaları yer altı buzları ve permafrost gibi %1'den az kısmı bırakır. TED ذلك يترك أقل من 1 ٪ متاحة لاستمرار الحياة على الأرض، موزعة على كوكبنا في الأنهار والبحيرات وطبقات المياه الجوفية و جليد القاع والتربة الصقيعية.
    Aslında, göreceğiniz şey, dağıtılmış bir bacak gibi bu yarım daireyi kullanıyor. TED ماسترونه في الحقيقة هو إستخدامها للساق نصف الدائرة كقدم موزعة
    Şimdi bizim dağıtılmış ayak ve dikenlere sahip olmamız dikey yüzeylere tırmanabileceğiniz anlamına gelmiyor. TED والآن فقط لأن لدينا قدم موزعة وعمود فقري لا يعني أن بإستطاعتكم تسلق الأسطح العمودية.
    Annem Nebraska'da, 24 yaşında bir krupiyeydi. Open Subtitles ..أمّي. كانت موزعة بلاك جاك بعمر 24 سنة من نبراسكا.
    Annem Nebraska'da, 24 yaşında bir krupiyeydi. Open Subtitles أمّي كانت موزعة بلاك جاك بعمر 24 سنة من نبراسكا.
    Bay Hollar, başa ve kıça güvenlik halatları çektir. Open Subtitles مستر هوللر أريد عوامات انقاذ موزعة بطول السفينة
    Hepimiz, performansın yüksek ve öğrenme olanaklarının eşit bir şekilde dağıldığı sağ üst dörtlükte olmak isteriz. TED جميعنا نرغب بأن نكون بالربع العلوي الأيمن، حيث الكفاءة قوية وفرص التعليم موزعة بالعدل.
    Yol kenarına dağılmış küçücük bir köydü. Open Subtitles قرية صغيرة جدا موزعة على جوانب الطريق بيوت معدودة
    Üç tanesi buradaki ailelerin arasına düzgün olarak dağılmış,.. Open Subtitles ثلاثة منها موزعة بالتساوى بين العائلات هنا
    Mermiler vücudun her yerine dağılmış. Open Subtitles هذه الرصاصات موزعة على كامل الجسد.
    Böylece şebekenin tamamına dağıtılmış bütün veri bölümlerine sahipsiniz. TED بحيث يكون لديك كل هذه القطع من البيانات موزعة على جميع أنحاء الشبكة.
    Fırsatlar oransız bir şekilde dağıtılmış. TED الفرص موزعة بشكل غير عادل.
    Bay Hollar, başa ve kıça güvenlik halatları çektir. Open Subtitles مستر هوللر أريد عوامات انقاذ موزعة بطول السفينة
    Onun kafasındaki ideal evren hava moleküllerinin her yere eşit oranda dağıldığı yapıya benzer bir yapıdaydı -- tüm molekillerin dağıldığı bir yapı. TED لذا ففكرته عن كون طبيعي كانت جزيئات هوائية موزعة بالتساوي في كل مكان-- الجزيئات هي كل شئ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus