| Evet ama tam mevsimi. Kaçırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | أوه ، حقاً ، ولكن هذا موسمه لا تفوت الفرصة |
| Evet ama tam mevsimi. Kaçırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | أوه ، حقاً ، ولكن هذا موسمه لا تفوت الفرصة |
| Evet, 14. sezonunda ve şampiyonluk görmeden gitmek istemeyen adam. | Open Subtitles | أجل,الرجل الذي في موسمه الرابع عشر الذي لا يريد المغادرة بدون بطولة |
| Kimseye mantıklı gelmedi ve şu anda üçüncü sezonunda. | Open Subtitles | والذي لم يكن منطقيا لكثير من الناس لكنه الان في موسمه الثالث |
| Lucas son sezonu boyunca sakat halde oynadı. | Open Subtitles | لقد لعب لوكاس في موسمه الاول كاملا وهو مصاب ولقد كلفه هذا مزيد من بذل الجهد في اللعب |
| Bu mevsimde bu kadar sıcak olması çok garip. | Open Subtitles | هذا الجو الحار فى غير موسمه لهو أمرٌ سخيف |
| Bunu diyen de 14. sezonunu oynayan adam. | Open Subtitles | يقول هذا الرجل الذي في موسمه الرابع عشر |
| Yani aslında o türler için daha çok... kırmızı köri yemeği düşünüyorum, yanına da yeşil kabak veya balkabağı artık hangisinin mevsimiyse. | Open Subtitles | أتعلم، لقد كنت أُفكر في الحقيقة على طول الخط في، ربما كاري أحمر مع بعض القرع والسجق، أياً كان ما هو موسمه |
| Koç Gaines bir an önce hücum oyununu rayına oturtmalı... yoksa sezona veda edecek. | Open Subtitles | سيتوجب على المدرب جاينز إيجاد طريقة لجعل دفاعه خارج الخط وإلا فإن موسمه سيخرج من بين يديه |
| Pekala , Ekim deyiz. 'tam mevsimi'. | Open Subtitles | هذا اكتوبر موسمه |
| - Ama o mantarların mevsimi değil. | Open Subtitles | لكن هذا الفطر ليس موسمه |
| Ton balığı mevsimi gelmedi, Carl. | Open Subtitles | هذا ليس موسمه |
| Onu çaylak sezonunda Knicks formasıyla Garden'da 30 sayı bırakırken izlemiştim. | Open Subtitles | رأيته يسجل هدف النتيجة 30-20 لصالح فريق (نيكس) في موسمه المبتدئ |
| Windjammer 16. sezonunda. | Open Subtitles | دخل "ويندجامر" موسمه الـ16. |
| Deneriz, ama şu an sezonu değil. | Open Subtitles | لقد حاولنا، لكن هذا ليس موسمه |
| Şimdi sen bana diyorsun ki, menajerleri, muhtemel müşterilerine emsal teşkil etsin diye onu kullandıkları için, Troy Jameson, bütün bir çaylaklık sezonu fırsatını kaçırabilir. | Open Subtitles | إذاً,أنت تخبرني أن (تروي جيمسون) يمكنه أن يفوت موسمه الصاعد كاملاً لأن وكلاء اعماله يريدون إستخدامه كمثال؟ |
| Ve bonefish sezonu başladı. | Open Subtitles | ومع ذلك، سمك (الألبولا) عاد موسمه. |
| Bu mevsimde görünmeleri çok garip. | Open Subtitles | جميل في نهايه موسمه |
| New York Hawks'da dördüncü sezonunu tamamlayan 88 numara forma giyen oyuncu, şehrin kahramanı Terrence King! | Open Subtitles | وينهي موسمه الرابع، مع فريق نيويورك هوكس أكبر ملتقط كرة ، رقم 88 بطل مسقطه تيرنس كينج! |
| Taze yabanmersini ya da neyin mevsimiyse onu alırım. | Open Subtitles | التقط بعض التوت الطازج أو أي شيء في موسمه |
| Daha yeni 2. sezona başladı. | Open Subtitles | لقد بدأ لتو موسمه الثاني |