Şüphelilerin eşkalleri üç olayda da uyuştu ayrıca sadece reçeteli hapları aldılar. | Open Subtitles | مواصفات المجرمين متطابقة في الحالات الثلاث، وكما أنهم أخذوا فقط أقراصاً موصوفة |
Eğer fark etmediysen, onlar reçeteli şişeler. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظ هذه علب موصوفة |
Yasadışı veya reçeteli ilaç alıyor musun? | Open Subtitles | أتتعاطى أية أدوية، موصوفة أو محظورة، |
- Tıbbi geçmişinde reçeteli ilaç kullandığından bahsedilmiyor. | Open Subtitles | -لا أتذكر أي شيء عن أدوية موصوفة في ملفه الطبي. |
Yani onlar reçeteli ilaçlardı. | Open Subtitles | أعني ، انّها كانت ادوية موصوفة -------------------------- وجد متوفياً بسبب بعض الأدوية |
ABD'deki ilaçların üçte biri aşırı tüketiliyor -- buna kokain, eroin, alkol ve her şey dahil -- aşırı kullanılan ilaçların üçte biri reçeteli ilaçlar. | TED | ثلث الجرع الزائدة للأدوية في الولايات المتحدة -- وهذا يتضمن الكوكايين، الهرويين، الكحول، وكل شيء -- ثلث الجرع الزائدة للأدوية هي أدوية موصوفة. |
reçeteli diet hapları. | Open Subtitles | حبوب حمية موصوفة طبياً |
Otopsi esnasında reçeteli, yavaş salınımlı bir ilaç kapsülünde siyanür kalıntılarına rastladım. | Open Subtitles | أثناء تشريح الجثة، إكتشفتُ بقايا سيانيد في كبسولة موصوفة طبّياً -إذن كان لـ(جو) وصفة طبيّة للسيانيد؟ |
-Onlar reçeteli. | Open Subtitles | هذه أدوية موصوفة. |
reçeteli ilaçlardı. | Open Subtitles | فهي موصوفة لي |