Öte yandan insanlar bambaşka bir konu. | TED | الأشخاص ، من جهة أخرى ، كانوا يمثلون موضوعا آخر. |
Bu programım için harika bir konu olabilir. | Open Subtitles | هل تعلمون ماذا؟ هذا قد يكون موضوعا رائعا لبرنامجي |
- Önemli noktalara benimle bakarsın. Daha çok kundakçılar ve tecavüzcüler için düşünülen bir konu. | Open Subtitles | لقد كان هذا موضوعا رئيسيا أتحدث فيه وأنا على المنصة أن أخرج هذا من منطقتى |
Sembol, mezara saygılarını göstermek için konmuş olabilir. | Open Subtitles | الأسطورة لها هي يستهلكون أمراضهم. الرمز قد يكون موضوعا على القبر |
Arabamın ön camına konmuş olarak buldum. | Open Subtitles | بالضبط، موضوعا على الزجاج الأمامي لسيارتي |
Silindir İran'ın yurt içinde ve dışında nasıl algılandığına dair büyük bir tartışmanın konusu oldu. | TED | أصبح رمزا عظيما، موضوعا عظيما للمناظرة حول ما هي عليه إيران داخليا وخارجيا. |
Evet, belki de yemekte konuşulması uygun olmayan bir konu. | Open Subtitles | حسنا, ربما لم يكن هذا موضوعا مناسبا على العشاء |
Benim bilim hakkındaki düşüncemi değiştirmek şaşırtıcı derecede kolaydı. Önce oyunları oynadık ve bulmaca üzerine düşünmeye başladık, sonra farkettim ki bilim sadece sıkıcı bir konu değil ve herkes yeni bir şeyler keşfedebilir. | TED | ولكن تغيير الطريقة التي فكرت بها في العلوم كان سهلا بشكل مدهش. بمجرد أن لعبنا الألعاب ثم بدأت في التفكير في هذا اللغز، أدركت آنذاك أن العلم ليس فقط موضوعا مملا، وأن أي شخص يمكن أن يكتشف شيئا جديداً. |
Elimde, Bay Fenig'in beyinciğinde bir maddenin olduğunu gösteren, saygın bir kurumda çekilmiş röntgenlerden oluşan çok güçlü kanıtlarım var. Bu konu dışında bir şey, Ajan Mulder. | Open Subtitles | الأشعة السينية للسيد " فينج " تظهر جسما موضوعا فى مخيخه |
Henüz bir konu bulamadım. | Open Subtitles | لم أجد موضوعا جديداً حتى الآن |
Size bir konu belirleyeceğim siz de aklınıza gelenleri söyleyeceksiniz. | Open Subtitles | (حسناً سيد (لو سأسمي موضوعا و ستقول بضعة كلمات |
- Hayır. -Bunu konu tekrarlanmıştı. | Open Subtitles | أنه موضوعا مكرر الموضوع مكرر |
Umarım hassas olduğun bir konu değildir. | Open Subtitles | آمل أن لا يكون موضوعا حساسا |
Sizin için iyi bir konu olurdu. | Open Subtitles | سيكون موضوعا شيقا بالنسبة لك |
Arabamın ön camına konmuş olarak buldum. | Open Subtitles | بالضبط، موضوعا على الزجاج الأمامي لسيارتي |
Bu, çok önemli bir soruşturma konusu. | Open Subtitles | هذا الأمر يحتاج أن يكون موضوعا لتحقيق جنائى هام ماذا حدث؟ |
Kuşkusuz, hava oldukça İngilizvari bir konuşma konusu. | Open Subtitles | بالطبع, يُمثل الطقس موضوعا انجليزيا هاما فى المناقشات |
1979 Eylül'ünde, Scientific American dergisinin dosya konusu beyindi. | TED | في أيلول/ سبتمبر 1979، صدر للمجلة "العلمية الأمريكية" عدد يحمل موضوعا واحدا حول الدماغ. |