bakın, bu aptalca gelecek biliyorum ama dün gece müzeden bir mumya kayboldu. | Open Subtitles | انظر، أعرف بان هذا سيبدو غبي جدا، لكن مومياء إختفت من المتحف الليلة. |
Mükemmel! O zaman 4 milyon yaşındaki bir mumya çocuk oyuncağı olacaktır. | Open Subtitles | جميل إذا مومياء عمرها 4 ألاف سنة ستكون لعبة أطفال بالنسبة لك |
Hiç kimse üç dakikadan daha az sürede mumya'nın Kaçışını başaramadı. | Open Subtitles | لا أحد على الإطلاق الهروب مومياء في أقل من ثلاث دقائق. |
Denizkızına, mumyaya, cine dönüştüm tamam mı? | Open Subtitles | لقد تحولت إلى حورية بحر مومياء و جنية ، حسناً ؟ |
Olağanüstü bir varlıkla uğraştığımız kanısındayız, herhalde bir mumya. | Open Subtitles | أعتقد أننا نتعامل مع مخلوق غير طبيعي إحتمال أن يكون مومياء |
Siz çocukların hoş, yapışkan bir mumya bulduğunuzu duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا يا أولاد أنكم وجدتم مومياء لطيفه |
- Bu mumya elinin ölü olmaması gerekiyor! - Bu eski bir mumya eli! | Open Subtitles | يد المومياء هذه لم تعد إنها يد مومياء سابقة |
Bu bir mezar değil Croft. Çete üyeleri de mumya değil. | Open Subtitles | هذا ليس قبرا, كروفت, وشاي لينق ليسو مومياء. |
- Hayır, mumya değil. Derisi hala sıcak sayılır. | Open Subtitles | كلا، إنها ليست مومياء الجلد عملياً ما زال دافئاً |
Yaşama döndürülen bir mumya, küçük filmi için iyi reklam olurdu. | Open Subtitles | مومياء منبعثة ستجلب له الكثير من الدعاية لفيلمه الصغير |
Bana iğne batırabileceğim bir mumya bul. Tamam, onu ver. | Open Subtitles | أحضر لي مومياء أستطيع أن أقحم فيها دبوسـاًَ |
Burada, Manchester Üniversitesi'nde bir Mısırolog ekibi 2.500 yıllık bir mumya üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | هنا في جامعة مانشستر يقوم فريق من علماء المصريات بدراسة مومياء عمرها 2500 عام |
Bunu biliyorum çünkü mumya ile yaşardım. | Open Subtitles | وأنا أعرف هذا، لأني إعتدت العيش مع مومياء |
Saçmalama. Eğer yaşıyorlarsa, mumya olamazlar. | Open Subtitles | لا تكن سخيفاً، إذا كانوا أحياء لن يكونوا مومياء |
Birinin peşindeydim sonra onu bir adamı mumya yapmaya çalışırken gördüm. | Open Subtitles | كنت أطارد هذا الرجل، لأنني رأيته يحول رجل إلى مومياء |
Bu gece Ulusal Tarih Müzesi'nden mumya Çaldığımız Gece olacak! | Open Subtitles | الليلة هي الليلة التي نسرق فيها مومياء من متحف التاريخ الوطني |
Tanığın ifadesine göre anında mumyaya dönüşmüş. | Open Subtitles | ،وفقًا لشهادةِ الشهود تحول إلى مومياء خلال لحظة |
Dördüncü türbenin içinde, üç altın tabut- biri diğerinin içinde, ve merkezde oğlan kralın mumyası, Tutankhamen. | Open Subtitles | بداخل الضريح الرابع ثلاثة توابيت ذهبية كل واحد بداخل الآخر وفى المنتصف تقبع مومياء الفرعون الشاب توت عنخ آمون |
3.000 yıllık bir mumyayı çalıp yakmalarına yardım etmemiz dışında tabii. | Open Subtitles | عدا الجزء الذي ساعدناهم فيه لسرقة مومياء بعمر 3000 سنة وحرقها. |
mumyanın suratına baktıktan sonra... Zamanlamanın biraz can sıkıcı olduğunu kabul ediyorum ama sana garanti ediyorum ki lanet falan yok. | Open Subtitles | حدث ذلك اليوم، مُباشرة بعدما حدّقتُ بوجه مومياء. |
Norman'ın annesini taşıdığı sahne için, daha doğrusu, annesinin mumyasını, iskeletini, cesedini ...birinci kattan bodrum katına taşıdığı sahne için şunu söyleyebiliriz; | Open Subtitles | عندما حمل نورمان والدته أو كما اتضح في نهاية الفيلم مومياء والدته أو هيكلها العظمي أو جثتها من الطابق العلوي إلى القبو |
Kraliçe mumyaydı ve beni boğazlamaya çalıştı. | Open Subtitles | كانت مومياء الملكة وحاولت خنقي |
Domuz surat, domuz surat göster annene nasıl topalladığını! | Open Subtitles | أرى امرأة بجسد مومياء ورأس خنزير |