- İddialarına saygılı olan Müvekkilim hariç. | Open Subtitles | باستثناء، أنّ موّكلي سدّد مستحقاته |
Müvekkilim bir anlaşma hakkında konuşmak istiyor. | Open Subtitles | موّكلي يريد التحدّث عن اتفاق |
Müvekkilim, Fring'in metamfetamin operasyonunun organizasyon, dağıtım ve üretim aşamalarıyla ilgili can alıcı bilgiler verecek. | Open Subtitles | موّكلي سيوفّر معلومات هامّة متعلّقة بالمنظّمة، التوزيع، والإنتاج، {\pos(192,215)} لمشروع (فرينق) "للميثامفيتامين". |
Sayın Kongre Üyesi, sözcüye ve diğer komite üyelerine dediğim gibi, müvekkilime, Birleşik Devletler başkanı olduğu dönemle ilgili sorulara cevap vermeme hakkını kullanmasını tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | كما ذكرت لرئيس اللجنة وأعضاء اللجنة المحترمين الآخرين أنصح موّكلي باللجوء للتعديل الخامس حالياً |
müvekkilime karşı atılan bu iddiaların yanlış olduğu apaçık ortadadır. | Open Subtitles | هذه الادعاءات حول موّكلي خاطئة تماماً |
Bütün saygımla mahkemeye müvekkilimin suçsuz olduğunu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قد يرضي ذلك المحكمة، فإنّ موّكلي ليس مذنباً |
Sorularınızı müvekkilimin yaptığı açıklamayla alakalı kısımlardan sorarsanız... | Open Subtitles | إذاً, أرجو أن تقتصرا على أسئلة... تكون فقط متعلقة بإفادة موّكلي... |
Ben de müvekkilime aynısını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُ موّكلي بالأمر نفسه. |
müvekkilimin ifadesinde belirttiği üzere, o ve Kayla Yancey yıllardır arkadaştırlar. | Open Subtitles | كما أوضحت إفادة موّكلي... هو و(كايلا يانسي) كانا مجرد صديقين غير قريبين لعدة سنوات |