ölmüş mü yoksa uyuyor mu acaba? | Open Subtitles | هَو من إلمفترضَ سَيصْبَحُ ميتَ أَو نائما؟ |
Böylece Johnson da ölmüş olmayacak! | Open Subtitles | ذلك ما أنا سَأعْمَلُ. وبعد ذلك جونسن لَنْ يَكُونَ ميتَ أكثر. |
Topum oraya gelmeden önce ölmüş, değil mi? | Open Subtitles | هو كَانَ ميتَ قبل ي وَصلتْ الكرةُ إلى هناك، أليس كذلك؟ |
Raiga onu baygın gördü ve tüm bu zaman boyunca onun öldüğünü sandı. | Open Subtitles | رايجا رَآى عقل باطنَه، وإعتقدَ بأنّه كَانَ ميتَ كُلّ هذا الوقتِ |
Yüzünü dağıtana kadar niyetliydim. O'na yeniden baktığımda Costa, Artık ölmüştü. | Open Subtitles | عندما رَأيتُ عظماً، عَرفتُ بأنّه كَانَ ميتَ. |
Sen öldün şişko çocuk. | Open Subtitles | أنت ولدَ سمينَ ميتَ. |
Daha ölmedim. Sadece parayı al. | Open Subtitles | لَستُ ميتَ للان فقط خذُ المالَ |
Demek bir hata yaptın. öldüğünü sandın, ama ölmemişti. | Open Subtitles | إذن أنت أخطأت إعتقدتَ بأنّه ميتَ وهو لم يكن |
Laf arasında ölmüş olmasını dilerdim. | Open Subtitles | الذي، على سبيل المصادفة، أَتمنّى كُنْتُ ميتَ. |
O halde araba alev almadan önce ölmüş. | Open Subtitles | لذا هو كَانَ ميتَ قَبْلَ أَنْ إشتعلتْ السيارةَ. |
Zaten ölmüş olmasaydın seni öldürürdüm. | Open Subtitles | إذا أنت ما تكن ميتَ لَقْتلت أنا مؤخرتك |
...adam bu kol kesilmeden önce ölmüş. | Open Subtitles | هذا الذراعِ كَانَ ميتَ قبل هو قُطّعَ. |
ölmüş olsaydı ve onunla hiç görüşemeseydin... ne yapardın? Niye soruyorsun? | Open Subtitles | ماذا تَعْملُ إذا هو كَانَ ميتَ وأنت أَبَداً... |
Amerika'ya sığınma başvurum kabul edilmeseydi, ölmüş olurdum. | Open Subtitles | * إذا لم اكن قَدْ مُنِحتُ الجوءَ هنا في * أمريكا سَأكُونُ ميتَ |
Onların Rogue'yu Christ'in hatırı için yolladıklarını bilmiyordum, onun öldüğünü düşünmüştüm | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّهم يُرسلونَ غشّاشَ لأجلِ السيد المسيح، إعتقدتُ بأنّه كَانَ ميتَ |
Öz annesinin yaklaşık 20 yıl önce öldüğünü yeni öğrenmişti. | Open Subtitles | هو فقط إكتشفَ بأنّ ولادته أمِّ كَانَ ميتَ لتقريباً 20 سنة. |
Buraya vardığımda adam ölmüştü, yemin ederim! | Open Subtitles | الرجل كَانَ ميتَ عندما وَصلتُ إلى هناك، أُقسمُ! |
Yaşayıp yaşamadığına bakmak için camdan uzandım. ölmüştü! | Open Subtitles | وَصلتْ في خلال النافذةِ لتَدقيق أعضائه الحيوية - هو كَانَ ميتَ. |
Sen öldün şişko çocuk. | Open Subtitles | أنت ولدَ سمينَ ميتَ. |
Sookie, lütfen, henüz ölmedim. | Open Subtitles | Sookie، رجاءً. لَستُ ميتَ لحد الآن. |
Will Beckford ölmemişti. | Open Subtitles | ويلز َبيكفورد، ما كَانَش ميتَ. |
Eski ortağın ölmedi. | Open Subtitles | شريك عملكَ الكبير السن لَيسَ ميتَ. |
H-hayır. Hayır, sen ölmedin. | Open Subtitles | لا أنت لَسْتَ ميتَ. |
Dışarıdaki memur bana benim öldüğümü söyledi. | Open Subtitles | ذلك الضابطِ خارج أخبرَني أنا كُنْتُ ميتَ. |