Ama şimdi Greendale yönetim kurulu bana bu reklamı güncellemek için 2.000 dolarlık bütçe verdi. | Open Subtitles | و لكن الأن مجلس الإداره أعطاني ميزانيه قدرها ألفا دولار لتحديث إعلاننا الصغير |
Gerçekçi olursak, başka animasyonlar için bütçe yok. | Open Subtitles | واقعيا , لايوجد ميزانيه ل اى كارتون غير والدو |
Onların hiçbir masrafı, okul bütçesinden çıkmıyor. | Open Subtitles | لا شي من نفقات السفر على ميزانيه المدرسه |
Yani Idaho, Parklar Birimi'nin bütçesinden %80 kesti; ki Idaho'nun kendisi koca bir park sayılır. | Open Subtitles | أعني ايدهو قطعوا من ميزانيه الحدائق 80 بالميه وايدهو بالاساس هي حديقه عملاقه |
Varsayımsal intiharımın bir bütçesi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم بأن إنتحاري الإفتراضي له ميزانيه |
Senin uygun gördüğün herhangi bir bütçeyle çalışabilirim. | Open Subtitles | سوف اعمل على اي ميزانيه ترينها ملائمة |
Görevi şehir bütçesini kısmak olan bir ekibin resmi üyesiyim. | Open Subtitles | انا عضو رسمي في فريق عمل المهمات ونركز على تخفيض ميزانيه المدينه |
Peki muhabbeti nasıl çaktırmadan Parklar Birimi'nin bütçesine getireceğim? | Open Subtitles | .. وكيف بالضبط يفترض مني ان اوجه المحادثه نحو ميزانيه قسم الحدائق |
- Hadi ! Sakın-- - Şehir konseyi yeni bütçe tasarısı... | Open Subtitles | هيا ، لا تأخذ - لقد صدق مجلس المدينه على ميزانيه جديده - |
Mossad'ın bütçe sıkıntısı mı vardı yoksa fazla göze batmadan seyahat etmek kendi fikirleri miydi bilmiyorum ama... | Open Subtitles | لا أعلم ما اذا كان قد تم اقتطاع ميزانيه الموساد أو ربما هذه هى فكرتهم عن النقل الخالى من الكماليات ولكن... |
Johnson, senato alt komisyonuna, geçen senenin %6 altında olmasına rağmen, başkanın bütçesinden memnun olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (جونسون), قال للجنة الفرعيه لمجلس الشيوخ أنه راضٍ عن ميزانيه الرئيس بغض النظر عن تمثيله %الذي أنقص 6 |
Yemek bütçesi mi bu? | Open Subtitles | ميزانيه الوجبات |
Mary'nin tek istediği daha yüksek bir bütçeyle... - ... | Open Subtitles | أعني , كل ماتريده هو ميزانيه كبيرة |
Ve idari fazlalıkları ortadan kaldırarak okul bütçesini düzenleyeceğim. | Open Subtitles | و سأوازن ميزانيه المدرسه بالقضاء على الروتين الإداري |
Yaptığınız hasar, merkezin bütçesini aşıyor. | Open Subtitles | الضرر الذي تسببت به يفوق ميزانيه القسم |
En sevdiğin filmlerden bahsederken bir anda lafı Parklar Birimi'nin bütçesine getirmek biraz zor. | Open Subtitles | انه نوعا ما صعب ان اطرح بالعرض عن ميزانيه الحدائق حينما نتكلم عن افلامنا المفضله |
İzleme bütçesine ayırdığınız pay bir milyon dolar. | Open Subtitles | حسنا , ميزانيه الرصد تتكلف مليون دولار |