İyi pizza için uygun yöntem değil, Messer. | Open Subtitles | وهذا ليس وسيلة لعلاج البيتزا جيدة، ميسر. راجعت على هاغلر والدكتور بن. |
Messer'ı öldürme itirafı için şaka yaptığını söyledi. | Open Subtitles | ريتشل : بخصوص إعترافه بقتل ميسر قال أنه كان يمزح فقط |
Ben de oradaydım Dewey. Wade Messer'ı öldürdüğünü söylediğini duydum. Ama şimdi aniden burada... | Open Subtitles | لقد كنت هناك ديوي , وسمعتك تقول بأنك قتلت ويد ميسر |
Macer'ın epidemiolojik modeli üzerindeki çalışmalarımı yeni bitirdim, tahminleri yanlışmış. | Open Subtitles | لقد ادرت نموذج (ميسر) لعلم الأوبئة للتو تقديراتها كانت خطأ |
Salgın Kontrol'den Doktor Macer. Soyunmanız gerekiyor. Ajan Moss'la konuşan siz miydiniz? | Open Subtitles | سيد (باور)، الطبيبة (ميسر) من وحدة مكافحة الأمراض، نحتاجك أن تخلع ملابسك |
Temel bilgiler. Bana federalleri hatırlattı. Bunu duydum, Messer. | Open Subtitles | معرفة أساسية قد يبدوا فيدرالياَ سمعت ذلك " ميسر " |
Wade Messer'ın evine vardığımda Dickie Bennett sanki doğum günüymüş gibi sana haddini bildiriyordu ve seni pinatası* yapmıştı ama içinden şeker döküleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | حينما خرجت من دار " ويد ميسر " كان " ديكي بينيت " يقوم بتزيينك |
Freud, Messer, Davies, bütün ustalar, etkileşimin kaçınılmaz olarak terapinin bir parçası olduğundan bahsettiler. | Open Subtitles | فرويد),(ميسر),(ديفيس) و كل العلماء العظيمين) جميعهم تحدثو كيف أن الإنجذاب أمر حتمي ,إنه جزء من العلاج |
Steve, bunlar Dedektif Bonasera ve Dedektif Messer. | Open Subtitles | (ستيف) , هذه المحققة (بوناسيرا) و المحقق (ميسر) |
Bay ve Bayan Harris. Nasılsınız? Ben Dedektif Messer. | Open Subtitles | (سيد و سيدة (هاريس) , أدعى المحقق (ميسر و أنا أحد المحققين الجنائيين الذين يعملون بقضية ابنتكما |
Ben Dedektif Rick Messer. New York polisinden. | Open Subtitles | أنا المحقّق (ريك ميسر)، شرطة "لوس أنجلوس" |
Bu Dedektif Rick Messer, etrafa bakmak istiyor. | Open Subtitles | هذا المحقّق (ريك ميسر)، لقد طلب إن كان بوسعه إلقاء نظرة |
Rick Messer yaklaşık 20 yıldır polis yarım düzine takdirname ve bir gümüş madalya. | Open Subtitles | قضى (ريك ميسر) ما يقارب من عشرين عاماً في قوّة الشرطة، -ينال تقدير الكثيرين، وسمعته ممتازة |
Şubedeki bağlantımla konuştum. Messer güvenilir biriymiş. | Open Subtitles | تحدّثتُ مع وسيطي في مكتب المفوّض، يبدو (ميسر) كرجل صالح |
Dediğim gibi, Ajan Macer narkotiğe çalışmıyor. | Open Subtitles | كما قلت، العميلة "ميسر" لا تعمل في قضايا المخدرات. |
Dediğim gibi, Ajan Macer narkotiğe çalışmıyor. | Open Subtitles | كما قلت، العميلة "ميسر" لا تعمل في قضايا المخدرات. |
Sağlık Servisi'nden Sunny Macer hatta. Bu arada, Hertzog'dan haberin var mı? | Open Subtitles | (سونى ميسر) من الخدمات الصحية على الخط بالمناسبة, هل سمعت أى شىء من (هيرتزوج)؟ |
Wayne, Doktor Sunny Macer hatta. | Open Subtitles | (وين), معى الدكتورة (سونى ميسر) على الخط |
Ulusal Sağlık Servisi'nden Doktor Sunny Macer'la görüşmen gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج منكِ أن تتحدثى مع الدكتورة (سونى ميسر) من الخدمات الصحية الوطنية |
Fakat şu an Doktor Sunny Macer'la konuşup bu şey hakkındaki her şeyi öğrenmeni istiyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن, أحتاجكِ أن تتحدثى مع الدكتورة (ميسر) وتتعلمى كل شىء يمكنكِ تعلمه عن هذا الشىء |
Bir yöneticiyim. | Open Subtitles | ميسر |