"ميعاد" - Traduction Arabe en Turc

    • randevum
        
    • randevu
        
    • buluşma
        
    • randevumuz
        
    • randevunuz
        
    • zamanı
        
    • randevusu
        
    • tarih
        
    • tarihi
        
    • randevun
        
    • zamanında
        
    • saat
        
    • vaktin
        
    • ne zaman
        
    • vakti
        
    15 dakika içinde çok önemli bir randevum var. -Nereye gidiyorsun? Open Subtitles أنا فعلا متأخر.عندي ميعاد غداء في هيوبرت في غضون 15 دقيقة
    Bu akşam bir randevum vardı, ama kızın kedisi midesinden rahatsızlanmış . Open Subtitles انا كان عندى ميعاد غرامى الليلة ولكنها الغت الموعد لان قطتها مريضة
    Kız arkadaşım boş değil ve başka randevu da istemiyorum. Open Subtitles صديقتى مشغولة .. ولا أستطيع الذهاب فى ميعاد غرامى آخر
    Kız arkadaşım boş değil ve başka randevu da istemiyorum. Open Subtitles صديقتى مشغولة .. ولا أستطيع الذهاب فى ميعاد غرامى آخر
    Diyorum ki, buluşma gerine götürelim parasını verelim, orospu çocuğu mutlu olur. Open Subtitles أقول أننا نقابله فى ميعاد الشُحنة ونُعطيه ماله سيصبح هذا الوغد سعيداً
    -Yine de sağol. -Tamam. Kahvaltı randevumuz var. Open Subtitles ـ شكراً على أية حال ـ اوكي عندنا ميعاد علي الفطور
    randevunuz yoksa bilet almanız gerekir. Open Subtitles أسفة يا سيدى , إذا لم تحدد ميعاد للمقابلة فعليك شراء تذكرة
    Ne yazık ki, her şeyin bir zamanı ve mekânı var ve elbette, her şeyin de bir fiyatı var. Open Subtitles للأسف يوجد ميعاد و مكان و بالتأكيد ثمنٌ لكل شيء إذاً, أشعروا بحرية لتتصوا بي
    Nasıl bir çatlak başka birinin kör randevusu kendisinin gibiymiş gibi davranır? Open Subtitles أي غبي هذا الذي يدعي أنه الشخص المنشود في ميعاد ليس له؟
    Bir sonraki molada Land O'Lakes yağ paketindeki kadınla randevum var. Open Subtitles لديّّ ميعاد مع السيدة على غلاف الزبدة في فترة الاستراحة القادمة.
    Ben gelemem. randevum var. Aslında iki randevum var. Open Subtitles لا أستطيع الذهاب , لدي ميعاد فى الحقيقة لدي ميعادين
    Saate bakın. Gitmem lazım, randevum var. Open Subtitles أنظروا إلى الوقت أنا علي الذهاب ، أنا عندي ميعاد
    randevu gecelerinde Dr. Chun ve oyuna gelmiş diğer dört adam ergen bir kız tarafından değil kameralı bir infazcı tarafından karşılandılar. Open Subtitles و في ليلة خاصة بها تحدد لهم ميعاد غرامي الطبيب شان و أربعة آخرون تم خداعهم و لم يستقبلوا بواسطة فتيات بالغات
    Sana bu Rus kadınlardan birisiyle bir randevu ayarlayacağım. Open Subtitles سأدبر لك ميعاد مع بعض من هؤلاء النساء الروس ستدبر لى ميعاد ؟
    Birimiz dönüşte gecikebiliriz, o yüzden randevu belirlemeliyiz. Open Subtitles في حالة ان أحدنا تأخر في الطريق الي البيت، من الأفضل أن يكون عنده ميعاد
    Arabayı öğleden sonra bir buluşma için kiralamıştım ve eve dönüyordum. Open Subtitles أنا قمت بتأجير السياره لأقضى بها ميعاد بعد الظهر و كنت فى طريقى للمنزل
    Eduardo Ruiz'i arıyoruz. Bir randevumuz vardı. Open Subtitles نحن نبحث عن السيد إدواردو رويز لدينا معه ميعاد في الثانية
    randevunuz yoksa, burada oturamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك فقط الانتظار هنا اذا لم تملك ميعاد
    Sandıklar açıldı ve teslimiyet konuşmasının zamanı geldi. Open Subtitles لقد إنخفضت الأصوات ، وحان ميعاد إلقاء خطاب التنحّي
    Sonra Sophie'nin bir salsa kulübünde randevusu var. en de ona takılabilirim. Open Subtitles وبعدها صوفى لديها ميعاد فى نادى الرقص , ويمكن أن أرافقها
    Lucas ve ben en sonunda bu sabah bir tarih alabildik, ...bu yüzden senden büyük bir iyilik istemem gerekiyor. Open Subtitles لوكاس و انا حددنا ميعاد هذا الصباح لذلك على ان اسألك معروف كبير
    Konu para değil. - Dövüş tarihi belli mi? - 25 Aralık. Open Subtitles بدون مال، ليس له علاقة بالمال هل تم تحديد ميعاد المباراة ؟
    10 Eylül saat üçte Marina'yla randevun var. Open Subtitles لديك ميعاد مع مارينا الساعة الثالثة فى العاشر من سبتمبر لا تنسى
    Bakın...birkaç saat kazanabilirsek her şeyi tam zamanında yetiştirebiliriz. Open Subtitles إنظر ، سيكون كل شيء في ميعاد . إن وفرت لنا ساعتين
    Uyuma vaktin geldi. Sabah erken kalkman gerek. Open Subtitles لقد حان ميعاد نومك يجب ان نستيقظ مبكراً في الصباح
    Sonu açık bir bilet yani ne zaman isterse o zaman gider. Open Subtitles إنها تذكرة بدون ميعاد محدد لذا فهي تستطيع الذهاب بالوقت الذي تريده
    Şu anda ölüm cezanın uygulanma vakti geldi, bunu görmekde benim işim. Open Subtitles الآن لقد جاء ميعاد موتك وأنا هنا بحكم ما تمليه عليه وظيفتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus