Bu fotoğraf, geçen Ocak ayında Milwaukee'de katıldığınız Çay Partisi mitinginden midir? | Open Subtitles | هل هذه صورتك في تجمع حاشد لحزب الشاي في ميلووكي يناير الماضي؟ |
bir araya topladılar. SK: Fred Steffan adında bir belediye meclisi üyesi şimdiki Milwaukee bayrağını yaratabilmek için tüm önerileri kabaca bir araya topladı. | TED | ثم قام حاكم إقليم إسمه فريد ستيفان بترقيع عدد من التصاميم مع بعضها البعض ليخلق علم ميلووكي المتعارف عليه حالياً |
Tam bir karmaşa ve Steve Kodis, Milwaukee'den bir grafik tasarımcı, bunu değiştirmek istedi. | TED | إنها عبارة عن فوضى عارمة و ستيف كولدز هو مصمم جرافيك من ميلووكي يريد تغيير ذلك |
TK: Ama sonunda, Milwaukee Sanat Heyeti üyeleri, yeni önerilerin hiçbirinin şehrin üstünde dalgalanmaya değmeyeceğine karar verdiler. | TED | تيد: و لكن في نهاية الأمر فإن لجنة فنون ميلووكي قررت أنه لا يوجد من ضمنها عمل يستحق أن يرفرف في سماء المدينة |
düşündürecek kadar cesaret kırıcı. Ama Steve Kotas, Milwaukee bayrağını tasarlamayı bir kez daha deneyecek. | TED | و لكن ستيف كودز بصدد أن يجرب من جديد إعادة تصميم علم ميلووكي |
Erkek Öğrenciler Birliği ile Milwaukee'deki Oktoberfest şenliğine gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن يذهب إلى مهرجان أكتوبر في ميلووكي مع الأخوة. |
Milwaukee'de bir oyunu izleyecektim, ve beni uğurluyordu. | Open Subtitles | كان علي تغطية إحدي المباريات في ميلووكي فدعتني هنا |
Milwaukee'de oturan kızkardeşimle hiç tanışmadın | Open Subtitles | ليس أخت لك الوفاء بها. واحد الذين كانوا يعيشون في ميلووكي |
Bak, nazik davranmaya çalışıyorum ama Milwaukee'ye yaklaşık 80 kilometre uzaklıktayız. | Open Subtitles | لا أحاول أن أكون حقيرة و لكننا كنا على بعد 15 ميل من ميلووكي |
Bu bir hastalık. Milwaukee'deki tanımadığı kişilerle Scrabble oynuyor. | Open Subtitles | إنه مرض ,الآن يلعب سكرابل مع الغرباء عبر الإنترنت في ميلووكي. |
Milwaukee'de, her hafta dayak yediğim gibi mi iyiye gidecek? | Open Subtitles | هل سيصبح ذلك أفضل مثل ميلووكي عندما أتلقى الإهانت كل أسبوع |
Evet, açıkçası kendisi Milwaukee'de kayıtlı bir seks suçlusu, ...kovuşturma için ifade veriyor. | Open Subtitles | حسنا , في الواقع هو مسجل كمتحرش جنسي في ميلووكي , و هو سيشهد في المحاكمه اللعنه |
Milwaukee'deki o adamlar Jeffrey'le eve gittilerse epey çaresiz olmalılar. | Open Subtitles | حسناً,لا بد أن هؤلاء الشباب في ميلووكي كانوا يائسين للغاية ليذهبوا للمنزل معك يا جيفري. |
Yangın soruşturması, 650 Kuzey Milwaukee Caddesi. | Open Subtitles | قوات مكافحة النيران 650 شمال جادة ميلووكي |
Milwaukee'de bir traktör çekme yarışında olsaydık mükemmel olurdu. | Open Subtitles | فإنه سيكون مثاليا لو كنا في سحب جرار في ميلووكي. |
Spiga tarihinde hiç kimse Milwaukee'den Sioux Falls'a atama istememişti. | Open Subtitles | لا أحد في تاريخ سبيجا طلب من أي وقت مضى نقل من ميلووكي الى سيوكس فولز. |
RM: Ama Milwaukee bayrağını listede en yukarı taşıyıp, neredeyse kendisiyle dalga geçilme noktasına getiren şey Milwaukee alayının İç Savaş'ta kullandığı bayrağın resminin bulunması. | TED | رومان: و لكن ما الذي وضع علم ميلووكي في المقدمة تقريبا إلى نقطة محاكاة ساخرة عن النفس، غير أنها صورة من علم معركة الحرب الأهلية لنظام ميلووكي. |
SK: Milwaukee'nin harika bir şehir olduğuna inanıyorum. | TED | ستيف: أنا أؤمن أن ميلووكي مدينة عظيمة |
Okulu bırakıp, bir bira fabrikasında sekreter olmak için Milwaukee'ye gittim. | Open Subtitles | لذا تركت المدرسة، وذهبت إلى "ميلووكي" وأصبحت سكرتيرة... في مصنع خمور. |
Patronlar dört bir yandan geliyordu... Detroit, Cleveland, Milwaukee... yani Orta Batı'nın her yanından. | Open Subtitles | "الزعماء يأتون من كل مكان ,من "ديترويت", "كليفلاند ميلووكي", و من كل مدن الغرب الأوسط" |
Ama birinin öğleden sonra Milvaki'ye gidip elimizde hiçbir şey olmadığını söylemesi gerekecek. | Open Subtitles | لابد أن يذهب شخص ما الى ميلووكي بعد ظهر اليوم و يقول لهم ان نحن لا نجمع قرف جاك . |