çoklu banka dolandırıcılığı ve elektronik sahtekârlık. | Open Subtitles | تُهم مُتعدّدة بالإيداع المصرفي والإحتيال. |
Hiçbir savcının çoklu itiraf olunca kimseye hüküm vermeyeceğini biliyorsun! | Open Subtitles | إنّك تعلم أنّ ولا أيّ مُدعٍ عام سيحصل على إدانة وهُناك إعترافات مُتعدّدة. |
Ulaşmaya çalışıyoruz ama söz konusu derin Web olduğunda çoklu değişken kimlikler kullanmak işten bile değil. | Open Subtitles | إننا نعمل على ذلك، لكن على الانترنت العميق، هويّات مُتغيّرة مُتعدّدة هي أمر طبيعي. |
Yedi gece boyunca cinsel olmayan dokunuşlar, birden çok sayıda ereksiyon. | Open Subtitles | سبع ليال من المداعبة اللّا جنسيّة، حدوث انتصابات مُتعدّدة. |
Evet, 4 saatlik sürede, ...birkaç ATM'den birden çok para çekmiş içerde ve tren istasyonun etrafında-- | Open Subtitles | أجل، لـ4 ساعات، وقامت... بسحوبات مُتعدّدة من ثلاثة أجهزة صراف آلي بداخل وحول محطة القطار... |
Elbette, hala cevapsız kalmış çok sayıda soru var. Mesela, aramızda maalesef bir köstebeğin olması gibi. | Open Subtitles | و هذا يتركُ لنا طبعاً أسئلةً مُتعدّدة دون إجابات، كوجود جاسوسٍ بيننا |
Ajandasına göre kocanız son birkaç haftada Birden fazla tedavi için randevu almış. | Open Subtitles | وفقاً لمُفكرته، كان لدى زوجكِ مواعيد علاج مُتعدّدة على مدى الأسابيع القليلة الماضية. |
Görünüşe göre kadının çoklu orgazmının iki yolu var. | Open Subtitles | يبدو أنّ هُناك طريقتين تبلغ بها النساء أورغازمات مُتعدّدة. |
Bunu bir kez saptadık mı, çoklu orgazmı yaşayabilmeniz için size rehberlik edebileceğimizi umut ediyoruz. | Open Subtitles | وعندما نُحدّد ذلك، نأمل أنْ نكون قادرين على إرشادك نحو تحقيق ذروات مُتعدّدة. |
çoklu özel T-1 hatlari son teknoloji ürünü tasarim, sinirsiz kaynak. | Open Subtitles | خُطوط "تي 1" مُتعدّدة مُخصّصة، وهندسة حديثة، وموارد غير محدودة. |
Ben bu akşamı bu araştırmayla geçireyim çoklu orgazm için potansiyel protokolü bulayım sonra da yarın Bayan Jackson ile başlayalım, olur mu? | Open Subtitles | لماذا لا أقضي بعض الوقت في البحث هذا المساء، أحاول الخروج ببروتوكول محتمل لأورغازمات مُتعدّدة... |
Bazı kadınlar tesirli bir tahriğe boyun eğerlerse plato fazında çoklu orgazma yetenek kazanabilirler. | Open Subtitles | قد يكون لبعض النساء القُدرة على بلوغ أورغازمات مُتعدّدة... من مرحلة الهضبة الجنسيّة... إذا خضعن لإعادة تطبيق... |
çoklu değişiklik talimatları sahtekârlık belirtisi olduğunu gösterir. | Open Subtitles | -طلبات تغيير مُتعدّدة يُعتبر إنذار بوجود إحتيال . |
çoklu soygun tutuklanmalari. | Open Subtitles | إعتقالات مُتعدّدة للسطو. |
çoklu soygun tutuklanmaları. | Open Subtitles | إعتقالات مُتعدّدة للسطو. |
Caleb, Project X'teki 128gb'lik çoklu RAM çipi prototiplerinden birkaç tane ödünç aldık. | Open Subtitles | ويا (كاليب)، لقد استعرنا أيضا بضعة شرائح ذاكرة وصول عشوائيّة تجريبيّة مُتعدّدة من المشروع (إكس). |
Yine birden çok sayıda ereksiyon, eğer saymazsan... | Open Subtitles | ومرّة أخرى مع انتصابات مُتعدّدة إذا لم تُعوّلي عليها... |
birden çok kişiliğim yok. | Open Subtitles | ليس لدىّ شخصيات مُتعدّدة. |
Blake McCann birden çok kundakçılık suçundan hapse girmesine sebep olmuş. | Open Subtitles | لقد ساعد (بليك ماكان) في حبسه بتهم حرائق مُفتعلة مُتعدّدة. |
Psikotik seri katil, sadizm, işkence, çok sayıda dava. | Open Subtitles | قاتل مُتسلسل مُضطرب العقل، ساديّ، مُعذّب، إدانات مُتعدّدة. |
Birden fazla kimlik Birden fazla dalavereyi işaret eder. | Open Subtitles | بطاقات هويّة مُتعدّدة تُشير عادة لخُدع مُتعدّدة. |