- Neyse ne. Kesin olan bir şey var ki o da bu davaya karışmış olması tıpkı sizin bu küçük grubunuza üye diğer üç kişininde olduğu gibi. | Open Subtitles | حسناً، أياً كان هُو، فهُو مُتورّط في هذه القضيّة، بالإضافة لثلاثة أعضاء آخرين من مجموعتك الصغيرة... |
Size detayları veremeyiz ama Bay Zubov, Şef Green'in cinayetine karışmış olabilir. | Open Subtitles | لا أستطيع إعطائك التفاصيل، ولكن قد يكون السيد (زوبوف) مُتورّط |
Vance Bey cinayete karışmış bir müvekkiliniz var. | Open Subtitles | سيّد (فانس)، إنّ لديك مُوكّل مُتورّط في جريمة قتل. |
Özür dilerim Bay Moretti, işin içinde sizin olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | إسمع، إنّي آسف سيّد (موريتي). لم تكن لديّ أيّ فكرة أنّ مُتورّط. |
Kaçmış! Eğer bu işin içinde Tyson da varsa, o da kaçmış. | Open Subtitles | - ولو كان (تايسون ) مُتورّط في هذا، فلقد انسحب أيضاً. |
Dimitri'de mi bu işe karışmış? | Open Subtitles | هل (ديميتري) مُتورّط في هذا أيضاً؟ |
Sabıka kayıtlarınıza bakarsak da jüriyi işin içinde olduğunuza inandırmak çok zor olmaz. | Open Subtitles | من (ويل مادينا) في اليوم الذي قتل فيه. ونظراً لسجلّك الجنائي، لا أعتقد أنّه سيكون صعباً إقناع هيئة المحلفين أنّك مُتورّط. |
Sellers para için işin içinde. | Open Subtitles | -أفضل رهان لدينا هُو أن نترك (تومي) يُعاني . -ستيلرز) مُتورّط في هذا لأجل المال) . |