Korsanlık yapmak için seni terk ettiğimde, mecbur kaldığım şeyi yaptığımı söyleyebilirdim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول لم أرغب, كنتُ مُجبر عندما تركتك ذاهباً من أجل القرصنة |
Çünkü baba iş bulmak için mecbur bırakılıyor. - Sayın Yargıç... | Open Subtitles | لأن الأب مُجبر على التحرك من أجل التوظيف. |
Hiçbir şey kanıtlamak Zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنتظر، لست مُجبر كي تثبت أي شييء لي، حسناً. إتفقنا؟ |
Yine de bir tahminde bulunmak Zorunda kalsam, başka bir boyuttan bir portalın bir zamanlar bu adamın kafasının olduğu fiziksel yeri kısa süreliğine işgal ettiğini varsaymak Zorunda kalırdım. | Open Subtitles | إنّي مُجبر لافتراض أنّ بوّابة من بعدٍ موازٍ شغلتْ مؤقّتاً الفضاء المادّي الذي احتوَى رأس هذا الرجل. |
Fakat sizi olduğu kadar beni de incittiği halde bunu yapmaya mecburum. | Open Subtitles | لكن بقدرِ ما يؤلمني فعلُ هذا إلّا أنّني مُجبر |
Ama bunu sana söylemeye mecburum ki başka itfaiyeciler de kendi hayallerinin peşinden gitmek için bu yoldan gitmeyi tercih etti. | Open Subtitles | ولكن أشعر أنّني مُجبر أن أقول لك، أنّ الإطفائيّين قد سلكوا هذا الطريق، ليجدوا أنفسهم يُطاردون أشباحًا فحسب. |
mecbur olduğum için çalışıyorum. Çünkü bir hayatım ve bir ailem var. | Open Subtitles | أنا أفعل ذلك لأنني مُجبر لأن لدي حياة وعائلة |
Zavallı adam belki de özürlü bir kadına cinsel yaşam bahşetmeye mecbur hissediyordur. | Open Subtitles | الرجل امسكين ربما بشعر بأنه مُجبر بأن يُعطي المرأة المعاقة حياة حنسية |
Hiç kimse, bu göreve katılmak için herhangi bir şekilde mecbur hissetmesin! | Open Subtitles | ! لا يجب أن يشعُر أحداً بأنه مُجبر للإنضمام لهذه المهمة بأي حال |
- mecbur olduğunu söylediğini söyle bana. | Open Subtitles | هل أخبرك أنّك مُجبر على ذلك؟ |
Bürokrasi ve formaliteler yüzünden yapmak Zorunda olduğunu bildiğin şey. | Open Subtitles | ما عرفت أنك مُجبر على فعله بسبب البيروقراطية والروتين |
İstemediğin hiçbir şeyi yapmak Zorunda değilsin, tamam mı? | Open Subtitles | لست مُجبر على فعل أي شيء وأنت لا تريد فعل ذلك , صحيح ؟ |
Daha derin sulara doğru ilerlemek Zorunda. | Open Subtitles | إنه مُجبر على التقدم نحو مياه أعمق. |
Ciddiyim David. Bu olayı yalnız geçirmek Zorunda değilsin. | Open Subtitles | أعني ذلك يا (ديفيد)، لستَ مُجبر على خوض التجربة وحدك. |
Oradaydın. Alan bize 65 gün verecek kadar nazikti. Yapmak Zorunda değildi. | Open Subtitles | لقد شهدت، (آلن) كان لطيف بإعطائنا 65 يوم، لم يكن مُجبر |
Evet,biliyorum, Turtle. yapmak Zorunda değilsin. | Open Subtitles | أجل، فهمت لست مُجبر |
- Sevgilim gitmeye mecburum. - Niye? | Open Subtitles | حبيبتى, انا مُجبر على هذا لماذا ؟ |