Sanki tüm sol tarafı şipşak donmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو أن جانبِه الأيسر بكامله كَانَ وميضَ مُجمّد |
2000 yıl boyunca bir vampir heykeli gibi donmuş hâldeydi. | Open Subtitles | إنّه مُجمّد منذ 2000 عام مثل تمثال مصّاص دماء |
Burada oturmuş birinin donmuş bir kadının kafasına itiraf kaydetmiş olmasını umuyoruz. | Open Subtitles | يجلس جميعنا ساكناً آملين أنّ أحداً قام بتسجيل إعتراف في رأس سيدة مُجمّد. |
- Bıçaklandım ve dondurucuda bırakıldım ben. | Open Subtitles | أنا طُعنت وتُركت في مُجمّد! |
- Bıçaklandım ve dondurucuda bırakıldım ben. | Open Subtitles | أنا طُعنت وتُركت في مُجمّد! |
- O zaman bana daha büyük bir dondurucu ayarla. | Open Subtitles | حسناً، أنا بحاجة إلى مُجمّد ثلاجة كبير بالأسفل هنا |
Hesabımdaki para hâlâ aynı. donmuş. | Open Subtitles | رصيدي نفسه بالضبط، والذي هو مُجمّد. |
O kadar soğuk ki, Dünya atmosferinin çoğunu oluşturan nitrojen, orada donmuş katı buza dönüşmüştür ve Triton'un kutupları donmuş sudan değil, donmuş nitrojenden ibarettir. | Open Subtitles | بارد جـدا بحيث النيتروجين الـذي يشكّل معظـم الجـــوّ على الأرض ثلج ، صلب ، مُجمّد وقبّعات "تريتون" القطبيـة عبارة عن نيتروجين مُجمـّد و ليست مـاءً مجمـّداً |