"مُجوهرات" - Traduction Arabe en Turc

    • mücevher
        
    • mücevherleri
        
    • ziynet
        
    • kuyumcu
        
    Kurbanımıza mücevher alırken gördük onu. Open Subtitles إلتقطناه على الفيديو يشتري مُجوهرات لضحيّتنا.
    O gün bir çok tüccardan bir çok mücevher satın aldım. Open Subtitles لقد اشتريتُ مُجوهرات كثيرة في ذلك اليوم من عدّة تاجرين.
    Bir, şey, şehirden şehire gezen bir mücevher pazarı. Open Subtitles إنّه سوق مُجوهرات يتنقل من مدينة إلى مدينة.
    O gün bir çok tüccardan bir çok mücevher satın aldım. Open Subtitles لقد اشتريتُ مُجوهرات كثيرة في ذلك اليوم من عدّة تاجرين.
    Holly ile gider, değerli mücevherleri alırdım, Ne kadar çok o kadar iyi. Open Subtitles اذهب مع (هولي)، وأسرق مُجوهرات ثمينة، كلّما زادت الكميّة كان أفضل.
    Bir, şey, şehirden şehire gezen bir mücevher pazarı. Open Subtitles إنّه سوق مُجوهرات يتنقل من مدينة إلى مدينة.
    - Bu arada kendini aslında olmayan bir mücevher yüzünden üzmeni istemem. Open Subtitles -كلاّ . -وبالمناسبة ، لا أريدكِ أن تهتاجي على مُجوهرات معدومة.
    Birisi Ruslar'dan bir çanta mücevher çalmış. Open Subtitles شخصٌ ما سرقَ حقيبة مُجوهرات من الرُوس،
    Tessa'nın dairesinde bir mücevher bulduk ve bunu ona alan adamın izine kadar gittik. Open Subtitles لقد وجدنا قطعة مُجوهرات في شقة (تيسا)، وتتبّعناها للرجل الذي اشتراها لها.
    Ve mücevher de almadım. Open Subtitles ولمْ أشترِ أيّ مُجوهرات.
    Olay yerinde bulduğumuz sitrin Alison'un evindeki hiçbir mücevher ile eşleşmiyor. Open Subtitles في حين أن السترين الذي عثرنا عليه في مسرح الجريمة لم يتطابق مع أي من مُجوهرات (أليسون ) التي في المنزل،
    Satıcılar büyük miktarlarda mücevher satın alıyor sonra onları sergide Joubert gibi perakendecilere satıyorlar. mücevher sergisi nerede şimdi? Open Subtitles البائعون يشترون مُجوهرات بكميات كبيرة، ومن ثمّ يبيعونها بالمعرض للبائعين بالتجزئة مثل (جوبيرت).
    Bir mücevher satıcısı nasıl kendi işini kurar ki? Open Subtitles -كيف يبني تاجر مُجوهرات تجارته؟
    Satıcılar büyük miktarlarda mücevher satın alıyor sonra onları sergide Joubert gibi perakendecilere satıyorlar. mücevher sergisi nerede şimdi? Open Subtitles البائعون يشترون مُجوهرات بكميات كبيرة، ومن ثمّ يبيعونها بالمعرض للبائعين بالتجزئة مثل (جوبيرت).
    Bir mücevher satıcısı nasıl kendi işini kurar ki? Open Subtitles -كيف يبني تاجر مُجوهرات تجارته؟
    Ben de mücevher falan çalmadım. Open Subtitles ولمْ أسرق أيّ مُجوهرات.
    Bayan Shaw, artık çaldığınız şeyin mücevher olduğundan pek emin değilim. Open Subtitles آنسة (شو)، لمْ أعد مُتأكّدًا أنّكم كنتم تسرقون مُجوهرات.
    mücevher ya da bir sabit disk gibi. Open Subtitles مُجوهرات أو قرص صلب.
    Çalınmış mücevherleri kurtarmak için değil. Open Subtitles وليس استعادة مُجوهرات مسروقة.
    - Cüzdan, anahtar ya da ziynet eşyası yok. Open Subtitles بدون محفظة ولا مفاتيح ولا مُجوهرات.
    60'larda büyük bir kuyumcu soygunundan sonra kendim de kullanmıştım. Open Subtitles إستخدمتُها بنفسي في الستينات. بعد سرقة مُجوهرات مُذهلة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus