"مُحاصر" - Traduction Arabe en Turc

    • Tuzağa
        
    • sarıldı
        
    • sıkışmış
        
    • mahsur
        
    • sıkıştı
        
    • sarılmıştır
        
    • Etrafın
        
    • kısılmış
        
    Araf'da Tuzağa düşmüşsün. Open Subtitles أنت فقط مُحاصر بين الجنه والنار.
    Silahlarınızı bırakın! Etrafınız sarıldı! Open Subtitles مكتب التحقيقات ، ارمي السلاح انت مُحاصر
    West Egg'de yeni zenginlerin mansiyonları arasına sıkışmış bir bekçi kulübesinde yaşıyordum. Open Subtitles "لقد عِشت فى "ويست إيغ فى كوخ ريفى قديم, مُحاصر بين قصور الاغنياء حديثى العهد
    çölde Baker denen bir yol ayrımında mahsur kaldım. Open Subtitles إن مُحاصر في طريق نتن بالصحراء يدعى "بيكر"
    Şimdi Rollins'in kimliğini de yaktığına göre burada sıkıştı demektir. Open Subtitles وبما أنّ هويّة (رولنز) قد حُرقت، فإنّه مُحاصر.
    Sanırım etrafımız da sarılmıştır. Open Subtitles أفترض بأنّ المكان مُحاصر.
    Josh, Etrafın sarıldı. Open Subtitles . جوش " , انت مُحاصر"
    Howl orada. Kapana kısılmış. Open Subtitles باستطاعتي مشاهدة "هاول" من هنا، إنه مُحاصر
    Araf'da Tuzağa düşmüşsün. Open Subtitles أنت فقط مُحاصر بين الجنه والنار
    Tuzağa düşüyor, kovalanıyorum ve kaçamıyorum. Open Subtitles أنا مُحاصر ومُطارد وأعجز عن الهرب.
    Tuzağa düştün Bay Bond. Open Subtitles أنت مُحاصر يا سيد بوند
    Silahlarınızı bırakın! Etrafınız sarıldı! Open Subtitles مكتب التحقيقات ، ارمي السلاح انت مُحاصر
    Teslim ol, tamam mı? Etrafınız sarıldı! Arabadan çıkın! Open Subtitles . أنت مُحاصر هيا أخرج من السيارة الأن
    Her yerdeler. Etrafım sarıldı. Open Subtitles إنهم بكل مكان يا رفاق، أنا مُحاصر
    Nolan, bana Jack'in iyi olduğunu söyle 27. katta sıkışmış bir adam vardı. Open Subtitles نولان، أخبرني أن (جاك) بخير. هناك رجل مُحاصر بـالطابق الـسابع والعشرون.
    O sıkışmış hissediyor o dünyada. Open Subtitles -يشعر أنّه مُحاصر في ذلك العالم .
    Bir kimyasal depolama silosunun, içinde mahsur kalan işçiyle birlikte dev bir subatana devrilmesine ramak kalan Colton Merkez Gübre Tesisindeki durum... Open Subtitles "الحالة عند مصنع (كولتون) المركزي للسماد، حيث أنّ حفرة بالوعيّة ضخمة على وشك" "الإطاحة بصومعة تخزين مواد كيميائيّة مع وُجود عامل مُحاصر في الداخل."
    Madende diğerleri ile birlikte sıkıştı. Open Subtitles مُحاصر داخل المنجم مع آخرون ....
    Çocuk sıkıştı! Open Subtitles إنّه مُحاصر!
    Zekice bir hamle. Etrafımızın da sarılmıştır sanırım. Open Subtitles أفترض بأنّ المكان مُحاصر.
    Etrafın sarıldı. Open Subtitles أنتَ مُحاصر
    Etrafın sarıldı! Open Subtitles أنت مُحاصر!
    Nasıl bir his olduğunu anlayamazsın, kapana kısılmış gibi hissedersin sanki artık kendi hayatın senin değilmiş gibi. Open Subtitles ليس لديك أدنى فكرة عن كيفية الشعور ... بأنك مُحاصر أن تشعر بأن حياتك لم تعُد تخصك بعد الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus