Telefonunu ben açtım, ikiyüzlü. asistanın aramıştı. | Open Subtitles | لقد أجبت علي هاتفك , أيُها المُخلص .. وقد كان مُساعدك |
Sana işten ulaşmaya çalıştım ama asistanın çıktığını söyledi. | Open Subtitles | حاولتُ الإتّصال بك في العمل، لكن قال مُساعدك أنّك بالخارج. |
Selam, asistanın bekleyebileceğimi söyledi. Kevin, Kate'in düğün organizatörü. | Open Subtitles | مرحباً ، مُساعدك أخبرنى أنه يُمكننى الإنتظار ، أنا كيفين مُخطط حفل زفاف كيتى |
Yeni asistanınız olduğumu söyledim ve siz onu ziyaret edinceye kadar onu bir motele yerleştirdim. | Open Subtitles | شرحتُ لها أنّي مُساعدك الجديد وأنّي أريدها أن تبقى في فندق حتى تقوم أنت بزيارتها. |
-Sizin asistanınız olmak. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ مُساعدك |
asistanın konuşmamız gereken önemli bir mesele olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال مُساعدك أنكِ لديكِ مسألة طارئة للنقاش فيها |
Sadece asistanın değildim, adamım. | Open Subtitles | لمْ أكن مُساعدك وحسب يا رجل." "لقد انتهكتُ القانون من أجلك. |
Senin asistanın olmak. | Open Subtitles | -خطأ, أنْ يَكُونَ مُساعدك |
asistanın bunu senin için yaptığını söyledi... | Open Subtitles | مُساعدك قال أنه فعل هذا لك... |
Vay canına, Jackson asistanın. | Open Subtitles | يا للعجب ، (جاكسون) مُساعدك |