Adam bıçaklı kavgaya silah getirmiş. | Open Subtitles | حسناً، ثمّة رجل أحضر مُسدساً لقتال بالسلاح الأبيض. |
Marifetini konuşturup bir silah yapabilirdin. | Open Subtitles | وربّما كنتَ لتنتزع صفحة من أحد كتبكَ وتصنع مُسدساً ورقياً. |
Marifetini konuşturup bir silah yapabilirdin. | Open Subtitles | وربّما كنتَ لتنتزع صفحة من أحد كتبكَ وتصنع مُسدساً ورقياً. |
Videoda kafama silah dayamadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف لي أن أعلم أنك لم تكُن تُصوب نحو رأسي مُسدساً أثناء تسجيل ذلك الفيديو ؟ |
Sana bir silah doğrulttuğumu görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أنني أوجـّه إليك مُسدساً ؟ |
Bu yüzden kendisini korumak için silah aldı. | Open Subtitles | لذا حمل مُسدساً للدفاع عن نفسه. |
Bu yüzden kendisini korumak için silah aldı. | Open Subtitles | لذا حمل مُسدساً للدفاع عن نفسه. |
Neden okula silah götürdün ki? | Open Subtitles | لماذا تحضر مُسدساً إلى المدرسة؟ |
Joe ve sana silah doğrultmuştu. | Open Subtitles | -كان مُصوّباً مُسدساً تجاهكِ أنتِ و(جو ). |
Sana hiç bir zaman silah doğrultmadım. | Open Subtitles | لم أوجه مُسدساً نحوك قط |
Bay Cook, bir haftadan biraz daha biraz daha uzun bir süre önce gecenin bir yarisinda yeni serbest kalmis bir mahkum tarafindan agzina silah sokulup tehdit edildi. | Open Subtitles | مُنذ حوالي أسبوع، أستيقظ السيّد (كوك) بمنتصف اللّيل. من قبَل قاتل ، أُفرج عنه مؤخرّاً و الّذي كان يضع مُسدساً بفمه ، أتدركان؟ |
Bay Cook, bir haftadan biraz daha biraz daha uzun bir süre önce gecenin bir yarısında yeni serbest kalmış bir mahkum tarafından ağzına silah sokulup tehdit edildi. | Open Subtitles | مُنذ حوالي أسبوع، أستيقظ السيّد (كوك) بمنتصف اللّيل. من قبَل قاتل ، أُفرج عنه مؤخرّاً و الّذي كان يضع مُسدساً بفمه ، أتدركان؟ |
- Bir silah çıkarttı... | Open Subtitles | - أخرجَ مُسدساً... |