silahlı ve tehlikeli olarak değerlendirilmeli. | Open Subtitles | يجب أنْ يؤخذ بنظر الإعتبار مُسلَّح وخطر. |
Sunucu odasına yaklaşıyorum, kapıda silahlı görevli var. | Open Subtitles | اقترب من غرفة الحواسيب, حارس مُسلَّح عند الباب |
Soldaki adam ağır silahlı bir asker. | TED | الرجل في جهة اليسرى شرطي مُسلَّح |
Aynen öyle. silahlı. Biz başlıyoruz. | Open Subtitles | طبعاً, مُسلَّح بالكامل نحن في الطّريق |
Erkek, İspanyol asıllı, otuz yaşlarında, silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | ذكر، في الثلاثون مُسلَّح وخطير |
Ama silahlı ve cesurdular. | Open Subtitles | رجالمتواضعون، لكن مُسلَّح بالشجاعةِ. |
O ve Burk e muhtemelen silahlı. | Open Subtitles | كلاهووبورك مُسلَّح من المحتمل. |
İdrarını, özellikle de silahlı bir çatışmada tutmayı başaramaz. | Open Subtitles | لا سيطرةَ مثانةِ، خصوصاً في a نزاع مُسلَّح. |
Yani 73 saniyede silahlı bir çatışma ve bir adamın bıçaklanması olaylarımız var. | Open Subtitles | الموافقة. لذا في 73 ثانيةِ، عِنْدَنا a نزاع مُسلَّح وa رجل الذي يُصبحُ مَطْعُوناً. |
Küçük budala silahlı! | Open Subtitles | نعم! هذا الغبي الصغير مُسلَّح! |
Bir rehineyle silahlı adam. | Open Subtitles | رجل مُسلَّح مَع رهينةِ واحدة. |
Şüphelilerin silahlı ve tehlikeli oldukları sanılıyor. | Open Subtitles | المشتبه به يعتبر مُسلَّح وخطر |
Şüphelilerin silahlı ve tehlikeli oldukları sanılıyor. | Open Subtitles | المشتبه به يعتبر مُسلَّح وخطر |
silahlı mı? | Open Subtitles | مُسلَّح ؟ |
Cooper silahlı. | Open Subtitles | كوبير مُسلَّح. |