"مُسن" - Traduction Arabe en Turc

• Yaşlı
• yaşlandı

Yaşlı görünüyorsun. 9 yıl kötü yemek insanı bu hale sokuyor.
تبدو مُسن ثمانية سنين مع طعام سيء يستطيع فعل ذلك

Yaşlı biri gibi olmak çok tuhaf.
مِن الغريب جداً أن تُفكّر أنك رجلٌ مُسن.

Bu taşı kendine ait bir şatosu olmayan Yaşlı bir adamken bile bana arkadaşlık etmene karşılık bir hediye olarak kabul eder misin?
هلاقبلتِهذهِالهديّةالبسيطة. كتعبيرعنإمتناني،عندماصادقتينى، حينما كنت رجل مُسن بلا أسم ، و بلا قلعة؟

Ohio'da Yaşlı bir adam elektrik faturasını ödeyemiyor elektrik firması elektriği kesiyor ve adam ölüyor.
في أوهايو، عجز رجل مُسن عن سداد فاتورة الكهرباء ربما سمعت عن هذه القضيه

Sanırım hızlı koşular için fazla yaşlandı. Bacaklarının tıkırdadığını duyabiliyorum.
أعتقد أنه مُسن جدا على العدو بسرعة يمكننى سماع صوت أقدامه وهى تُقرقع

Siz gidin. Bırak bu Yaşlı ve kör aslan son dakikalarında lûtfa mazhar olsun.
اسمح لأسد مُسن اعمى ان يحضر لحظة نهاية النعمة

Söylemem gerek, Yaşlı bir beyefendi için taş gibi vücudunuz var.
علي أن أقول، بالنسبة لرجل مُسن فجسدك لائق للغاية

Yaşlı olduğun için "honkey" in ne demek olduğunu bilirin sen.
و أنا أعلم أنك تعرف ما الذي يعنيه القرد الأبيض لأنك مُسن

Beni kültür dersleri veren Yaşlı biri olarak hatırlayacak.
... هى ستذكرنى كرجل مُسن قدم لها بعض الثقافة في طريقها

Bugün Yaşlı bir Budist rahip, afallayan polisin ve dehşet içindeki kalabalığın önünde kendini ateşe verdi.
عندما قام راهب بوذي مُسن ، ، بإضرام النار في نفسه ، اليوم مما أسفر عن وفاته .

Muhtemelen, ürpertici Yaşlı bir sapıktır.
على الأرجح أنه مُسن منحرف مخيف

O olmadan Yaşlı olmaktan korkuyorum.
بدونها، أخشى أن أكون مُسن و حسب.

Hey millet, Yaşlı bir adam konuşuyor.
يا رفاق ، رجل مُسن يقص حكاية

Yaşlı adam benim.
. شاهد ، إنه رجلٍ مُسن

Ve Yaşlı köpeğin uyuduğu sundurma?
وكلب مُسن ينام على الشرفه؟

Yaşlı insanlar gibi hırıldıyorsun da.
انت تتنفس كشخص مُسن

Yaşlı bir Meksikalı hükümlü ve eski bir çete üyesi.
رجل مكسيكيّ مُسن

- Tam bir Yaşlı konuşması.
-هذا حديث رجل مُسن