"مُشفر" - Traduction Arabe en Turc

• şifreli
• şifrelenmiş

Bir şifreli kimlik karıştırıcısı yaptım yani birbirimize e-posta yollayabiliriz.
لقد بنيتُ برنامج تشويش هويّة مُشفر حتى نُراسل بعضنا البعض.

Çizgi romanlarda da aynı ikiyüzlülük var; ama şifreli bir ikiyüzlülük...
مثل النفاق الموجود في القصص المصورة لكن هنا النفاق مُشفر.

şifreli bir şey varsa eve götürebiliriz. Eğer yoksa, bulabildiklerini al.
إذا كان مُشفر, سوفَ نأخذه معنا للمنزل، و إنّ لم يكُن كذلك, فقوميّ بتحميّل ما تستطيعيّن.

Özellikle de 25 tane şifrelenmiş isimlerin listesini. ABD Politikacıları ve istihbarat görevlileri bunların hepsi zamanında devlet sırlarını satmış olan kişilerdir.
تحديداً، 25 أسم مُشفر خاصة بسياسيين أمريكيين و ضباط أستخبارات.

Birleşmiş Milletler az önce şifrelenmiş bir ses doyası almış.
الأمم المتحده تلقت ملف صوتي مُشفر

İzleme verilerini makineye şifreli erişim sağlayacak şekilde yönlendirdim.
لقد نقلتُ بثّ المُراقبة لمنح الآلة وُصول مُشفر.

İsim şifreli ama kırabilirim.
الإسم مُشفر لكن أعتقد أنّني أستطيع فكّه.

Deepweb'de şifreli durumda.
لا توجد توقيعات رقمية والموقع مُشفر على الشبكة العنكبوتية

şifreli bir mesaj gönderildiğini fark ettik.
لقد اعترضنا نص مُشفر يُبعث للخارج

Telefonun şifreli.
هاتِفُكِ النقال مُشفر

şifreli eklentisi var.
يوجد مُرفق مُشفر.

Dr. Lom şu anda şifreli bir frekans kuruyor. 15 dakika içinde hazır olur.
الدكتور (لوم) يصنع لنا تردد مُشفر سيكون جاهز خلال 15دقيقة.

Evet şifreli bir mail.
أجل ، بريد إلكتروني مُشفر

Yanında, şifreli bir incil getirmiş olabilir.
-لربما كان بحوزته إنجيل مُشفر

şifreli Veri Dosyası Tekrar Oynatılamaz
"ملف مُشفر لا يُمكن تشغيله"

Telefon, şifrelenmiş IR kodunu iletip güvenlik okuyucusunu geçmene yardımcı olacak.
سيرسل رمز " اي أر " مُشفر سيساعدك في تخطي الحاجز الأمني

IP adresi şifrelenmiş. Bakalım neler yapabiliriz.
عنوان الأي بي مُشفر ولكنلنرىلو كانبوسعي...

İmkansız bu. Her şey şifrelenmiş.
هذا مستحيل، كل شيء مُشفر

Bir aracı vasıtasıyla ve şifrelenmiş telefonla. Ben...
من خلال وسيط على هاتف مُشفر

Adamdan bir uzaktan kumanda aldık ve Sly'ın tarayıcısıyla kırmaya çalışıyoruz... - ...fakat şifrelenmiş.
لقد أخذنا مُفتاح أمان من الرجل، وإننا نستخدم ماسح (سلاي) لفكّه، لكنّه مُشفر.