"مُعاقبة" - Traduction Arabe en Turc

    • cezalısın
        
    • cezalandırmak
        
    • cezalandırmada
        
    • cezalıyım
        
    • cezalı
        
    • cezalandırmayı
        
    İtaat et..cezalısın sen ve kardeşin Open Subtitles لقد عصيتِ أوامري لذا فأنتِ مُعاقبة أنتِ وأخيكِ ممنوعان من الخروج من المنزل
    D Hayır! Sen 17 yaşındasın ve eminim cezalısın. Open Subtitles انتِ في الـ17 وانا متأكد انك مُعاقبة
    - Bu olmayacak ve benimle böyle konuşmaya devam edersen hafta sonunun geri kalanında cezalısın. Open Subtitles -هذا لن يحدث ولو تابعتِ الحديث معي بهذه الطريقة، فسوف تكوني مُعاقبة لبقية عطلة الأسبوع
    Evet anladım. Büyük idealin herkesi cezalandırmak, suçlu olsun ya da olmasın? Open Subtitles أجل، لقد فهمت أنت تُفكّر في مُعاقبة الجميع
    Belli ki sınırlı gücünüzü kullanıp hız sınırını yok saydığım için beni cezalandırmak istediniz. Open Subtitles حسناً ، من الواضح أنك شعرت بالحاجة إلى مُمارسة سُلطاتك المحدودة ، مُعاقبة الأشخاص لتجاوز السرعة المُحددة
    Dedim ya, insanları cezalandırmada iyiyim. Open Subtitles لقد أخبرتك من قبل ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص
    Şimdi 1 haftalığına cezalıyım. Open Subtitles ها أنا الآن مُعاقبة لمُدة شهر
    Tahminimce, 10'uncu mezunlar gecesinde hâlâ cezalı olacaksın. Open Subtitles تخميني؟ إعادة لم شمل المدرسة العليا العاشر أنتِ ستكوني مُعاقبة
    Bunu, kadına tecavüz eden erkeği cezalandırmayı reddeden devlette görüyoruz. TED نرى ذلك في الحكومة التي ترفض مُعاقبة الرجال المغتصبين للنساء.
    Sen değil. cezalısın hâlâ. Open Subtitles لم أقصدكِ أنتِ أنتِ لازلتِ مُعاقبة
    Üzgünüm tatlım cezalısın. Open Subtitles أنا آسف يا عزيزتي أنتِ مُعاقبة
    Yeter, üç ay cezalısın. Open Subtitles لثلاثة أشهر. مُعاقبة.
    cezalısın! Open Subtitles أنتِ مُعاقبة جداً
    - Ama yine de cezalısın. Open Subtitles ولكنكِ لا زلتِ مُعاقبة.
    TED: Seçeneğimiz yok-- cezalısın. Open Subtitles ...لا خيار أمامنا أنتِ مُعاقبة
    İki gün boyunca cezalısın. Open Subtitles أنتِ مُعاقبة ليومان.
    Demek istediğim, uzun saatler çalışma, bu tükenmişlik aslında ne yapıyorsan o yaptığın kendini cezalandırmak. Open Subtitles أعني، ساعات العمل الطويلة، والإرهاق... ما تفعلينه في الواقع هُو مُعاقبة نفسكِ.
    Sürekli deyip durduğum gibi, gerçek katili cezalandırmak istiyorum da ondan. Open Subtitles ، كما قُلت أود مُعاقبة القاتل الحقيقي
    Eğer birimizi cezalandırmak istiyorsan hepimizi cezalandırman gerekecek. Open Subtitles إن اردت مُعاقبة احداً منا ستعاقبنا كلنا
    Dedim ya, insanları cezalandırmada iyiyim hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. Open Subtitles أخبرتك ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص لا ، أنا الأفضل في مُعاقبة الأشخاص السيئيين
    Hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. Open Subtitles لا ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص الأشرار
    - cezalıyım. - Ee? Open Subtitles ـ أنني مُعاقبة ـ و ماذا يعني؟
    cezalı olan da cezalı kalır. Open Subtitles ومُعاقبة يعني مُعاقبة.
    Ben de insanları cezalandırmayı severim. Open Subtitles أنا أحب مُعاقبة الناس أيضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus