Bir Peacekeeper'ın anlayamayacağı kadar karışık, öyle mi? | Open Subtitles | مُعقد للغاية يصعب على أحد البيس كيبر أن تفهمه ؟ |
Aslında çok karışık bir konu bu, Nathaniel çok karışık birisidir. | Open Subtitles | حسناً، إنها مقالات مُعقده ناثانييل مُعقد. |
Biraz karışık ama bana haber vermeden taşınan bir erkeğe aşığım. | Open Subtitles | أنهُ مُعقد ، لكن أنا أحب شخص و الذى رحل بدون ان يُخبرنى |
Bu karışık bir bilim konusu ve beyinlerimiz bazen bunu... | Open Subtitles | إنهُ علمٌ مُعقد ..ولا يُمكن لعقولنا أن تُدركهُ |
Modern dünya, karmaşık bir yer. Bazen çocukların bazı gerçeklerden korunması gerekir. | Open Subtitles | العالم الآن مُعقد جدًا واحيانًا يجب علينا كتم بعض الحقائق عن الأطفال |
İfade vereceğiz, tanık olacağız... karışık işler bunlar. | Open Subtitles | يجب أن نُقدم تصريح ونقف كشهود، هذا مُعقد |
Bu bana senin Sevgililer Günü hediyen mi? Hiçbir şeyin mantıklı olmadığı karışık bir gizem? | Open Subtitles | أهذه هديّتكِ لي لعيد الحبّ، لغز مُعقد حيث لا شيء منطقيّ؟ |
Tehlikeli uygulamalarla güvenlik alt sistemini devre dışı bırakan karışık bir Kernel modu yazılımı. | Open Subtitles | فيروس جذريّ مُعقد يُضعف النظم الفرعيّة الآمنة |
Olaylar çok karışık. Ben karışıkl | Open Subtitles | الأمر مُعقد, وأنا لا أحسن التعامل في الأمور المُعقدة |
Pekala, bu durumun biraz karışık olduğunu anlıyorum, ...ve buna karışan insanlar da fazlasıyla güçlüler, ama bizim birlikte olmamızı istiyorum. | Open Subtitles | نعم،أفهم ذلك الأمر مُعقد والأشخاص المتورطون فى هذا الامر أقوياء للغايه، ولكن.. أريد ان نبقى معاً. |
Olaylar karışık maymuncuk. | Open Subtitles | أتعلمين ، الأمر مُعقد يا عزيزتي سيتوجب عليكِ فعل هذا الأمر فقط ، حسناً ؟ |
- karışık ama size anlatacağım. | Open Subtitles | إنه مُعقد نوعاً ما ، لكن سأحاول التحدث إليك عبره |
Onunla bugün konuşmamız gerekiyordu. İşler karışık. | Open Subtitles | من المُفترض علينا أن نتحدث بالأمر لاحقاً اليوم ذلك الهُراء مُعقد |
Basit bir teori: "karışık yapılar, insanı daha çok insan yapar." | Open Subtitles | " نظرية بسيطة , بناء مُعقد ." " يجعل من البشر أكثر بشرية " |
karışık bir durum. Konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | الأمر مُعقد, هل نتحدث عنه الأن ؟ |
Benim oğlumsun. Anlayamazsın, bebeğim. Çok karışık. | Open Subtitles | أنت أبني، أنت لاتفهم الأمر الموضوع مُعقد... |
Çok karışık bir durumdu ve bu konu uzun süre peşimi bırakmadı. | Open Subtitles | كان الموقف مُعقد و يُأنِبني لفترة طويلة |
Bu biraz karışık. | Open Subtitles | ... الأمر . مُعقد ... معقد , كل الرجال المتزوجون , قالوها لي |
Bende bunu söylüyorum. Dışarısı çok karışık olabilir. | Open Subtitles | هذا ما أقصده الوضع أصبح مُعقد في الخارج |
Şunu unutma, dünya çok karışık bir yerdir evlat. | Open Subtitles | فقط تذكري, العالم هو مكان مُعقد, يافتاة |
Çünkü insan aklı, çok parçalı, karmaşık bir sistemdir ve bu parçaların bazıları diğerlerini engeller. | TED | ذلك بسبب أن العقل البشرى هو نظام مُعقد مكون من أجزاء كثيرة , وبعض هذه الأجزاء يستطيع أن يكبح الأجزاء الأخرى. |
- Kulağa çok karmaşık geliyor. - Neden bu kadar olumsuz tepki veriyorsun? | Open Subtitles | ـ يبدو الأمر مُعقد للغاية ـ لماذا تكون دوماً ردة فعلكِ سلبية؟ |