| Birlik organlarını alacak olanlarla tanışmak isteğine karşı direniyor, ama kibarca ikna edilince bunu kabul ettiler. | Open Subtitles | لقد قاومَت المُنظمَة لقبولِ مُقابلتكَ الأشخاص الذينَ ستتبرَّع لهُم بأعضائِك و لكن بعدَ بعض الإقناع، وافقوا |
| Hayır, gitmelisiniz. Bu harika bir fikir. Eminim herkes seninle tanışmak isteyecektir. | Open Subtitles | .لا يجدر بكم الرحيل الأن، إنها فكرة رائعة واثقة بأن الجميع يود مُقابلتكَ |
| Önemli değil, seninle tanışmak da güzel Dennis. | Open Subtitles | لا تقلق حيال هذا تسُرّنى (مُقابلتكَ (دينس |
| Seninle sonunda tanışmak çok güzel, Harold. | Open Subtitles | لمن اللّطيفِ جِدًّا مُقابلتكَ أخيرًا يا (هارولد). |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 