"مُقدس" - Traduction Arabe en Turc

    • kutsal
        
    • kutsaldır
        
    Arıtılmış balmumu, kutsal su ve boy aynası faydalı olabilirdi. Open Subtitles سمع عسل نقي، ماء مُقدس مرآة طويلة قد يكونون مفيدين.
    Evet, yanardağın patlamasından sonra, Kızılderililer burayı kutsal kabul etmeye başladı. Open Subtitles آجل ، بعد البركان أصبح المكان مُقدس للهنود
    kutsal bir yer gibiydi, iblissel anlamda, karışık bir yerdi. Open Subtitles إنه مكان مُقدس نوعاً ما بالنسبة للشياطين
    Evet, ama evlilik kutsaldır. Open Subtitles حقاً , ولكن الزواج مُقدس
    Bir erkek ile kadın arasındaki sevgi kutsaldır. Open Subtitles الحب بين الرجل والمرأة مُقدس
    Kararının kesin olduğunun ve ettiğin yeminin kutsal olduğunun farkındasın. Open Subtitles هل تُدركي أن القرار الذي تتخذيه، دائم. وأن ذلك النذر مُقدس.
    Doğru, sadece yas içindekiler için bir kutsal bir yerdir. Open Subtitles صحيح إنَّهُ مكان مُقدس ..المشيعون فقط من يمكنهم ذلك
    İsa'nın huzurunu bozdun ve kutsal bir yere silahla girdin. Open Subtitles لقد خرقت مراسم سلام المسيح وأتيت بأسلحة بمكان مُقدس
    - kutsal bir emaneti yoketmek ona saygısızlık olur. Open Subtitles إنه تدنيس لمحاولة تدمير آثر مُقدس
    Kolye! O kutsal bir emanettir. Open Subtitles ـ أعطني القلادة ـ إنها تراث مُقدس
    - Sen de inanırsan kutsal olur. Open Subtitles ـ إن كنت تؤمن بذلك، إنه شيء مُقدس
    Evlilik kutsal bir müessesedir ama kim bu müessesede yaşamak ister ki? Open Subtitles الزواج رباط مُقدس... ولكن من يُريد أن يعش في رباط؟
    Bazıları kutsal üzüntünün yarattığı baskıdan dolayı diyor. Open Subtitles البعض يطلقون على ذلك بلاء مُقدس.
    Gönül isterdi, mutlu Noeller diyen her gerzek kaynar suda haşlansın ve kalplerine saplanmış kutsal kazıkla toprağa gömülsün. Open Subtitles لو باستطاعتي تنفيذ إرادتي، لكنت جعلت كل أحمق يتجوّل هاذراً "ميلاد مجيد" يُغلى في البودينغ خاصته، و أن يُدفن في الأرض مع وتدٍ مُقدس في قلبه
    Habercilik kutsal bir tapınak gibidir. Open Subtitles الأخبار معبد مُقدس.
    Sanki biri kutsal suyuna işemiş gibiydi. Open Subtitles وكأن شخصاً تبول " ماء مُقدس " على وجهه.
    Sanki biri kutsal suyuna işemiş gibiydi. Open Subtitles وكأن شخصاً تبول " ماء مُقدس " على وجهه.
    Burası kutsal toprak. Open Subtitles لأنه مكان مُقدس
    Uyku kutsaldır. Open Subtitles النوم مُقدس - أنا آسفة -
    Ayrıca, söz yüzüğü kutsaldır Donna. Open Subtitles (خـاتم الوعـد مُقدس (دونـا
    Hukuk kutsaldır! Open Subtitles القانون مُقدس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus