"مُملة" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkıcı
        
    • sıkıcıydı
        
    Bilgisayarların sıkıcı, teknik ve yalnız olduğunu düşünen insanlardan olmaya başladım. TED ثم بدأت أنتمي إلى هؤلاء الأشخاص الذين شعروا بأن الحواسيب مُملة وتقنية ووحيدة
    Lanet sosis.Lanet şarap. sıkıcı bir şehirde lanet aile. Open Subtitles سجق ملعون , نبيذ ملعون و عائلة ملعونة في مدينة مُملة.
    can sıkıcı birşey yüzünden ölmüştür kanser falan gibi. Open Subtitles أنا متأكّدة بأنهـا ماتت بطريقة مُملة كـ السرطان.
    Yani tamamen sıkıcı biri olabilir ama o burun yani çok dikkat çekiyor ki istesen de sıkılmazsın. Open Subtitles ربما تكون مُملة للغاية، لكن الأنف ستكون مُشتتة للغاية. لا يُمكن أن تصاب بالملل.
    Birçoğu fazlasıyla sıkıcıydı. Open Subtitles كانت معظمها مُملة للغاية.
    sıkıcı takımların içinde ellerinde telefon, hiçbir seksiliği yok. Open Subtitles لا يوجد شيء مثير بالنسبة لِبِذَلْ مُملة مع البلاك بيري
    Tasarım bakımından dünyanın en sıkıcı blogu sayılır. Open Subtitles عن طريق تصميم أكثر مدوّنة مُملة في العالم
    Kayaların sıkıcı olduğunu düşünenler şuraya bir baksın. Open Subtitles لكن من يعتقد هذه الصخور مُملة ، إنظر لهذا
    Korsika sıkıcı bir yer. Havası güzel ama Sardunya gibisi yok. Open Subtitles جزيزة "كورسيكا" مُملة و طقسها رائع لكن ليس بقدر جزيرة "سردينيا".
    İlahî Komedya'daki bütün o katmanlar çok sıkıcı. Open Subtitles كل هذه الفديوهاتِ الكوميدية .الألهية، مُملة للغاية
    Arkasında yatan teoriyi açığa çıkarmaktansa -çünkü bu hem soyut kalırdı hem de biraz sıkıcı olurdu- biraz deney yapmanın harika bir fırsat olacağını düşündüm. TED بدلًا من البحث عن النظرية القائمة عليها، والتي كان من المُمكن أن تكون غير عملية وربما مُملة بعض الشيء، رأيت أنها ستكون فرصة عظيمة للقيام بتجربة بسيطة.
    sıkıcı, sıkıcı, sıkıcı. Hey, bu ateşli sarışın da kim? Open Subtitles ...مُملة , مُملة , مُملة أهلا , من هي الشقراء الفاتنة؟
    Bir getirisi yok deli gibi tehlikeli ama seninle geçen bir hayat, canım asla sıkıcı değil. Open Subtitles -أنكِ خطيرة ، ولكن الحياة معكِ ليست مُملة
    Ama sen, hobimi sıkıcı buluyorsun sanırım. Open Subtitles ولكن أعتقد أنكَ ستجد هوايتي مُملة.
    Miami'deki sanat fiyaskosundan beri görmediğim sıkıcı biriyle karşılaştım. Open Subtitles لقد كنت أشاهد لوحة كونتيسة مُملة "والتي لم أرها منذ أن كنت بمعرض "بازل ميامي
    - Evet, diyorlar. - Hikaye sıkıcı. Open Subtitles ـ نعم ، إنهم يفعلوا ـ القصة مُملة
    Ben sıkıcı değilim, seni salak. Open Subtitles أنا لست مُملة أيها الأحمق
    sıkıcı olduğunu söylemedim ki. Open Subtitles لم أقل أنك مُملة
    Haberlerin sıkıcı olması gerekiyor Ron! Open Subtitles من المؤكد أن هذه الأخبار ستكون مُملة يا (رون)
    Çok sıkıcı bir yolculuk olacak. Open Subtitles ستكون مسيرة مُملة للغاية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus