Bir erkek gibi bununla yüzleşmek yerine panikledi ve seni bize karşı çevirmeye çalıştı. | Open Subtitles | ، وبدلاً من مُواجهة الأمر كرجل فزع وحاول قلبك ضدنا |
Ben de bir keresinde yüzleşmek istemediğim bir şey yapmıştım. | Open Subtitles | بيوم ما قُمت ببعض الهُراء ، لم أرغب في مُواجهة الأمر |
Gerçeklerle yüzleşmek istemiyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لمْ تُرِد مُواجهة الحقيقة. |
Geçmişle yüzleşmek zorundasın. | Open Subtitles | عليَك مُواجهة الماضي. |
- Phango'yla yüzleşmek gerekse bile mi? | Open Subtitles | حتّى ولو كان ذلك يعني مُواجهة (فانغو)؟ |