Hepiniz burada para kazanıyorsunuz, hangi iş olursa yapıyorsunuz, benim gibi. | Open Subtitles | أنتُم جميعاً تَجنونَ المال هنا في الأعمال التي تقومون بِها مِثلي تماماً |
benim gibi ödlek bir kancık birisine nasıl zarar verebilir ki? | Open Subtitles | كيفَ يُمكنُ لجبانٍ مِثلي أن يُؤذي أحداً؟ |
Eğer sende benim gibi aslan burcu olmuş olsaydın, bunu çoktan anlardın. | Open Subtitles | الآن، لو كُنتُنَ ماهراتٍ مِثلي لأدركتُنَ ذلك أصلاً |
Senin ve benim gibi olmak isteyen yalnız bir ruhtu sadece. | Open Subtitles | أنّه مجرّد روح وحيدة تحاول الإستقرار مِثلي ومثلكَ |
Sen de benim kadar biliyorsun ki en ufak bir zayıflıkta öldüm demektir. | Open Subtitles | تعرفُ تماماً مِثلي بأنَ أيَ ضَعف أيَ ضَعفٍ على الإطلاق، فأنا ميت |
benim gibi biri sana yardım ediyor olsaydı nasıl bir potansiyelin olurdu tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أتخيّل كَمّ إمكانياتك قطّ، وإن وجدَ شَخص مِثلي لنجدتك |
Ama Dünyanın benim gibi bir adam olmadan daha iyi bir yer olacağının farkına vardım. | Open Subtitles | أتتبعكهنافقطولكِن ... أدركتُ ان العالم سيكُون مَكان أفضل بعدم وجود أشخاص مِثلي. |
İşte tam da benim gibi yetenekli bir aracı burada devreye giriyor. | Open Subtitles | ذلك عِندما يتدخّل وسيط ذو مهارة مِثلي |
benim gibi bir fazlalığı kabul etmiş biri. | Open Subtitles | في الوَاقع، تقبّلَ يا-شو شخصاً تافهاً مِثلي. |
benim gibi. Peki ya siz? - Bende. | Open Subtitles | رسامة ، مِثلي ، وأنت ؟ |
benim gibi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تُفكرُ مِثلي |
Bir katil, hayatta kalan biri... benim gibi. | Open Subtitles | قاتل , مدافعٌ لحياتك مِثلي |
Evet, benim gibi. | Open Subtitles | نعم، مِثلي |
- benim gibi. | Open Subtitles | مِثلي أنا |
benim gibi. | Open Subtitles | مِثلي. |
Sen de bir mahkumsun Richard. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أنت سجين،(ريتشارد) ، مِثلي |
Yapma Hernandez, Alvarez'den benim kadar nefret ediyorsun. | Open Subtitles | هيا يا هيرنانديز أنتَ تَكرَه ألفاريز مِثلي |
Paris'deki ortaklarım benim kadar anlayışlı olmayabilir. | Open Subtitles | أقراني فى (باريس) ليس مُتفاهمين مِثلي. |