Yemek vagonundaki O kaçıktan bir çağrı aldım. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة هاتفية مِنْ تلك المجنونةِ في عربةِ الغداءَ. |
Öyle yüksek bir fidye istediler ki O vahşi ormandan asla kurtulamayacak. | Open Subtitles | مالم يُصبحونَ أكثرَ واقعية بأولئك يَفتدي الطلباتَ، هو مَا خَرجَ مِنْ تلك الغابةِ. |
O şık zıpkınlara karşılık bayat havyar veririm. | Open Subtitles | أنا سَأَستبدلُأنت بَعْض الكافيارِ الفاسدِ به البعض مِنْ تلك أسلحةِ الرمحِ الأنيقةِ. |
Hayat bundan daha güzel olamaz. | Open Subtitles | الحياة لا تَحصَلُ عَلى أيّ أفضل مِنْ تلك. |
Hayır, aslında bu da doğru değil. bundan da fazlasıydı. | Open Subtitles | لا، ذلك لَيسَ صحيحَ هي كَانتْ أكثر مِنْ تلك |
İkimiz O yarışmadaki bütün zıpkınlardan ve bıçaklardan örnekler aldık. | Open Subtitles | إثنان منّا يَعْملونَ سوية، مَسحنَا كُلّ رمح وسكين مِنْ تلك المنافسةِ، |
Evet, ama film dükkanındaki O güzel kadından değil. | Open Subtitles | نعم، لكن لَيسَ مِنْ تلك السيدةِ الجميلةِ في محل الفيديو. |
O teneke paralardan kurtulman gerekiyordu. | Open Subtitles | أنت كان لا بُدَّ أنْ تَتخلّصَ مِنْ تلك العملات المعدنيةِ. |
O kesinlikle bu kulübeden geliyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ يَجيءُ بالتأكيد مِنْ تلك الحجرةِ. |
O kendini beğenmiş sırıtışı görmedin mi? | Open Subtitles | ما الذي يمكن أن تتوقعه مِنْ تلك التكشيرةِ ؟ |
Annesi O kazada öldü, sonra da babası, | Open Subtitles | أمّه ميتة مِنْ تلك الحادث، وبعد ذلك أبوه، |
Bu camların, O arabadan gelmesi mümkün değil. | Open Subtitles | ليس هناك طريق بِأَنَّ هذا الزجاجِ جاءتْ مِنْ تلك السيارةِ. |
Ömür boyu O şarkıdan korkacak mısın? | Open Subtitles | ستمضي حياتك بأسرها خائفاً مِنْ تلك الأغنية؟ |
Sizi O bataklıktan kurtarmak için koca bir tabur getirdim ama gitmiştiniz. | Open Subtitles | جلبتُ حشداً كبيراً لسحبكما مِنْ تلك الحلوى، لكنّكما اختفيتما |
O yarayı kanatmak istemiyorum şimdi. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ حقاً أَنْ أُمزّقَ مِنْ تلك الجلبةِ الآن. |
- O kadından bir şey çaldın değil mi? | Open Subtitles | لقد سَرقتَ شيئاً مِنْ تلك السيدةِ اللطيفة |
Beni O lanet haplardan kurtardın. | Open Subtitles | لتَحريري مِنْ تلك الحبوبِ الملعونةِ. |
Üzgünüm, son beşliden biri olarak bundan daha geniş görüşlü olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | آسفة , سأفكر بمنطق كأحد الخمسة النهائيين .سَيكونُ عِنْدَكَم رؤية أوسع مِنْ تلك |
Biliyorsun, bundan başka çeşitleri de var. | Open Subtitles | عِنْدَهُمْ تَنْويعاتُ أكثرُ مِنْ تلك. |
- Una'nın hayatı bundan daha değerliydi. - O sahip olduğum her şeydi. | Open Subtitles | حياة أونا كَانتْ تساوي أكثر مِنْ تلك |