Biri onu kanın akmaya başladığı yerden 60 santim uzağa taşımış. | Open Subtitles | حرّكَ شخص ما أقدامُها مِنْ حيث نَزفتْ خارج. |
Onun geri gelip, bıraktığı yerden devam etmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا السماح لها بالعوده... . وتستكمل مِنْ حيث توقفت. |
Burada, ufukta bizim geldiğimiz yerden geliyor! - Çabuk ol! | Open Subtitles | إنّه هنا وراء الأفق مِنْ حيث جئنا، أسرعي |
Hikayeni bulursam kaldığın yerden nasıl devam edeceğini çözebiliriz. | Open Subtitles | إذا وجدت قصّتك فربّما يمكننا أنْ نعرف كيف تكمل مِنْ حيث توقّفت |
Bütün çocuklar Raj Saxena'nın etrafında ama o durduğu yerden atıyor ve basket! | Open Subtitles | إنّ الأطفالَ كُلّ القفز حول... لكن راج ساكسينيا يُحرزُ السلالَ مِنْ حيث يَقِفُ! |
Benim oturduğum yerden, sol gard D-Tackle'ın geçmesine izin vermiş gibi duruyordu. | Open Subtitles | - ربما أنا سَأَرْجعُ. بريك: تَعْرفُ، مِنْ حيث جَلستُ، الذي حارس يسار تَركَ ذلك |
Ve eğer uçkurunun ulaştığı yerden daha ileriye bakmak için zahmet edersen tesadüfen evine davet ettiğin bu kadının nasıl biri olduğunu görürsün. | Open Subtitles | وإذا أنت تَهتمُّ بظُهُور آخرِ مِنْ حيث dickكَ تَصِلنَ، أنت تَرى بأنّ الإمرأةَ دَعوتَ لذا عرضاً إلى بيتِكَ لَسْتَ الذي تَبْدو. |
Evet, ama bu işte fazla çalışmadı ki, ve Summerlin onun güvenlik alanının dışındaydı, ayırca yaşdıkları yerden çok uzak kalıyordu. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّه ما سَبَقَ أَنْ كَانَ على الشغلِ ذلك لمدة طويلة، وSummerlin خارج منطقةِ راحتِه وa لمدة طويلة طريق مِنْ حيث يَعِيشونَ. |